Avrupa Kars Türkiye Yeme İçme Eğlence

Kars'ta Nerede Ne Yenir ?

Kars’a gitmeden önce, hiç bilmediğim bu coğrafyada neler yetişir, insanlar neleri yer ve nesi meşhurdur diye internetten araştırmıştırm. Kars ile ilgili fazlaca bir yazı bulamasam da okuduğum bir kaç yazı ve daha önce duyduklarımdan Kars’ta “Kaz Eti” yemenin şart olduğunu öğrendim. Bunun yanında Hangel, Piti, Ayran Aşı ile Erişte Aşı çorbaları ve Umaç Helvası gibi yerel yemeklerin de tadılması gerektiğini not ederek yola çıktım.

Peki Kars’ta kaz eti nerede yenir ?

Bu sorunun cevabı pek çok yer olsa da, ben adı Kaz Evi olan restoranı tercih ettim.

Kars Kaz Evi; 

 

Kaz Evi isimli restoranı Nuran Hanım işletiyor. Restoranda genelde yöresel yemekler var. Özellikle adı üstünda Kaz Yemeği özel spesyalleri. Restoranı Kars Valilik ve Adliye binasının hemen karşısında. Hatta google maps’e yazdığınızda doğru bir şekilde restoranı bulabiliyorsunuz. Restoranın İstanbul’dan, Ankara’dan ve İzmir’den müşterileri çokmuş. Kars Valiliğine işi olan resmi heyetler veya Kars’a turistik amaçlı gelen gruplar mutlaka buraya uğrarmış

Nuran Hanım aynı zamanda Kars’ta Kaz Yetiştiricileri Derneği’nin de başkanıymış. Bu sebeple Kaz Evi’nde sunacak Kaz bulmakta hiç zorlanmıyorlarmış.

Kars’ta Ocak ayında gündüz -10 derece soğukta içim üşüdüğü için ziyafete önce çorba ile başladım. çorba olarak Ayran Aşı çorbası ile başladım. Ayran aşı çorbası benim bildiğim Yayla Çorbasına çok benziyor. Yoğurt, buğday ve nohut ile hazırlanan güzel bir çorba. Soğuk değil sıcak sıcak içime iyi geldi

Sıra geldi Kaz Lezzeitine. Kaz’ı iki şekilde sunuyorlar. Bütün Kaz veya Bulgur Üstü Kaz.

Bütün Kaz, nar gibi kızamış Kaz’ın sunumu ile oluyor. Ancak ben tek kişi gittiğim için diğer yemeklere de yer ayırmak gerektiği için Bütün Kaz yerine Bulgu Pliavı üstüne Kaz yemeğini tercih ettim.

Yemeğin görünüşü daha önce Konya’da yediğim fırın kebabına çok benziyor. Ancak Kaz etinin tadı çok başka. Aslında beyaz et sınıfında ancak rengi kahverengi. Sertliği hindi kadar. En başta çok ağır gibi geliyor ama damak tadı alışınca et lezzetli gelmeye başlıyor. Etin tadı çok aromatik, yediğiniz zaman sanki kazın gezdiği kırları bayırları kokluyorsunuz. Altındaki bulgur pilavı da yöreye özgü bir Bulgurdan yapılma. Kaz etinin yağını da çekince Kaz’ın aroması pilava da geçmiş.

Ancak Kaz eti bana biraz tuzlu geldi. Eti tuzun içinde sakladıkları için tuzlu oluyormuş.

Nuran Hanım’a göre Kaz yemenin mevsimi yokmuş. Eskilerde saklama zorluğu sebebi ile yazın kesilen kazların yazın hemen yenmesi gerektiği inancı sebebi ile yaz ayları Kaz Mevsimi olarak bilinirmiş. Ancak artık kaz besiciliğinin artması ve modern çiftliklerin kurulması Kaz Mevsimini ortadan kaldırmış.

Kaz yemeğinin yanında Hangel sipariş ettim. Hangel aslında bir mantı çeşidi. Ancak bu Hangel’in içinde et yok. Mantı gibi yoğurtlu sos ile servis ediliyor. Üstüne ise farklı olarak kavrulmuş soğan döküyorlar. Bu soğan yemeğe başka bir lezzet katıyor. Ayrıca gerek kullanılan hamur gerekse de yoğurdun yöresel olması yemeği çok güzel hale getirmiş.

Yemeğin sonrasında yöresel tatlı olarak Umaç Helvası (Un Helvasının başka bir türü) yedim. Bu helva da sonradan öğrendiğim kadarı ile un helvasının yapıldığı gibi yapılır ancak elekten bir kaç kez geçirlirmiş. Bu sayede içinde hem top top kalan büyük parçalar kıtırını ve lezzetini sağlarken hem de ince elenmiş un tatlının akışkanlığını sağlarmış.

Tüm bu yemeklerin üzerine güzel bir çay içip hesabı ödedim. Hesap toplamda 33 TL civarı geldi. Kaz yemeği 20 TL, Hangel 8 TL çorba 5 TL. Nuran Hanım, Kaz yemeğinin hazırlanmasının ve saklanmasının zor olması sebebi ile biraz pahalı olduğunu söyledi. Ancak bence verdiğiniz paraya değer.

Hanımeli Lokantası

Hanımeli Lokantası’na ertesi gün gittim. Bir gün önce yaptığım Kaz Ziyafetin’den sonra. Bu defa diğer  yöresel yemekleri denemek istedim. Yöresel yemekler için de çok doğru adrese gelmişim.   Hanımeli Lokantasını işleten Dilek Hanım bana restoranda sadece yöresel yemeklerin yapıldığını ve burada yapılan yerlerin bir nevi yardımlaşma derneği gibi yörenin kadınları tarafından yapılıp getirildiğini anlattı.

Kars’ta Hanımeli Lokantas’ını bulmak önce biraz zor oldu. Restoranın yeri google maps’de yok. Restoranı Kars’ın yerlisi de pek bilmiyor. Ancak sora sora Emniyet Müdürlüğü binasının tam karşısında restoranı buldum.

Bu defa önce Erişte Aşı çorbası ile ziyafete başladım. Erişte, Mercimek, Nohut ve Taze Reyhanın kullanılarak hazırlanan çorba ile içimi ısıttıktan sonra bu defa yine yöresel bir yemek olan Revan Köftesini seçtim.

Revan Köftesi, zırhla kıyma haline getirilmiş etin büyükçe bir top haline getirilmesi şeklinde yapılan bir köfte. Etin içinde yer alan Kuru Erikler ise tatlı olarak etin lezzetine lezzet katmışlardı.

Köfteden sonra tatlı olarak yine Umaç Helvası yedim. Dilek Hanım’ın söylediğine göre Kars yöresinde Umaç Helvası’ndan başka bir yöresel tatlı olmadığı için başka tatlı yapmazlarmış

Sonuç olarak iki günlük kısa Kars seyahatimde şanslı bir şekilde yöresel yemekleri bulabildim. Pek çok şehre gittiğimde yöresel yemekleri bulmakta zorlanırken, Kars’ta özellikle Kars’lı kadınların yöresel lezzetleri ön plana çıkartan zihniyetin diğer yerlerde de örnek olmasını temenni ederim. Sonuçta köfteyi, döneri, pideyi Türkiye’nin her yerinde buluyoruz. Ancak Kaz eti olsun, Hangel olsun, Ayran Aşı olsun, Revan köfte olsun bu lezzetleri Kars’ta bulabiliriz. Bu da Kars’a bir daha gitmek için bize bir sebep daha olur.

Kars Gravyerini unutmadım. Gravyeri de hikayesini de ayrı bir yazıda anlatacağım.

İlgili Yazı

Hakkımızda Eren Evren

Eren Evren, İzmir ve İstanbul'da serbest avukatlık yapmakta ve bir avukatlık ofisini yönetmektedir. Boş zamanlarında gezi yazıları okumakta ve uçak bileti fırsatlarını kovalamaktadır. Bulduğu her fırsatı yurt dışında gezerek değerlendirmektedir.

Web Site Facebook Twitter Instagram Google Plus YouTube

4 Yorum

  1. Tavsiyenize uyup Kars Kaz evine gittim. Yemekten sinek çıktı. Sinek çıktığını söylediğimde ise özür dilemek yerine Allah Allah dediler. Midem alt üst oldu, sinirim bozuldu. Ayrıca sineği ulaşana kadar kazı da beğenmemişdim…

    1. Oğuz Bey bence büyük bir şanssızlık yaşamışsınız. Yaptıkları bence de hiç doğru olmamış, Ancak bizim ülkemizdeki restoranlarımızın en büyük sorunlarından birisi de bu. Güzel ve sağlıklı yemek yapmayı istikrarlı bir şekilde beceremiyorlar, Ancak Kaz Evi'nin sahibi hatırladığım kadarı ile yurt dışına çok sayıda çıkmış, çeşitli yerlerde farklı yemekleri görmüş, görgülü ve bilgili bir kadın girişimci. Asıl sahibi bu dediklerinizi yaptıysa çok şaşırırım, personeli yaptıysa ise hiç şaşırmam.

      Bir de dip not: Kaz Eti en güzel kış mevsiminde oluyormuş. Yazın yenen kazlar ya bir önceki seneden kalma donmuş ya da henüz yağlanmamış kazlardan oluyormuş. Bu sebeple sevmemiş olabilirsiniz.

  2. Evet kaz evinin sahibi güler yüzlü bir bayandı. Bana bu tepkiyi başkası verdi.kendisinin durumdan haberi olduğunu sanmıyorum. Malesef çalıştığı işi kendi işi gibi sahiplenen personel bulmak dünyanın en zor şeyi olsa gerek.
    Kaz kışın daha güzel oluyormuş. Ben mevsiminde gitmediğimi sonra öğrendim. Ön yargılı konuşmak istemem. Damak tadı herkesin farklıdır belki kışın deneseydim ben de beğenebilirdim.
    Yaptığım yorum belki sinirim bozulduğu için karalayıcı olmuş olabilir. Ama kışın Kars’a gidersem tekrar deneyeceğim. Kimseyi olumsuz etkilemek istemem. Mekan sahibi bayanın bu işe verdiği emeğe haksızlık olur.

Bir cevap bırakın

E-posta adresiniz asla paylaşılmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlendi *