Avrupa Floransa Gezi Yazıları İtalya Slider

Floransa’da Gezilecek Yerler

Floransa’da gezilecek yerler planımızı yapmış ve Cuma akşamı varacağımız şehre, Cuma akşamı 2 saat ve Cumartesi ve Pazar tam gün olmak üzere iki günden biraz daha fazla zaman ayırmıştım. Yaptığım programda ilk akşam şöyle bir dolaşıp akşam yemeği yiyecek, ikinci gün tam gün Floransa’da gezilecek yerleri görecek ve Accademia’ya gidip ulu Davut heykelini ziyaret edecek ve ertesi gün de Pazar günü olması sebebi ile Boboli bahçelerinde bir park gezisi ile Uffizi müzesini görecek ve kalan vaktimizde bir gün önce zevk aldığımız yerlere vakit ayıracaktık.

Floransa’ya Nasıl Gidilir başlıklı yazımızda anlattığım gibi Cuma akşamı Bologna’dan Appenino Shuttle ile Santa Maria Novella tren istasyonun hemen yanında inip ,taksi bulamamamız ile aslında kader ağlarını örmeye başlamıştı (ki gezinin ilerleyen günlerinde de Floransa’da hiç taksi bulamadığımız da doğrudur) Yaşayacağımız aksilikler dizisi bununla başlamış ve 1,5 km yolu elde iki büyük bavul, sırtta iki çanta, bir bebek arabası ve onca yol sonrasında “kendim yürüyecem” diye inada bağlayan bir ufaklıkla yürüyüp zar zor otele atmıştık kendimizi. Otelimize yürürken karşımıza çıkan eşsiz Santa Maria Del Fiore ve eşlikçileri San Giovanni Vaftizhanesi ile Giotto Çan Kulesi ile Floransa’da gezilecek yerleri görmeye başlamıştık.

Ufak bir dinlenme ve La Republica Meydanına bakan otelimizden görünen Atlı Karınca odada çok kalmamıza izin vermeyen Mert Deniz sayesinde yorgun argın ve aç bir şekilde attık kendimizi dışarıya. İlk geceden La Republica Meydanı, (Tabii ki her gün ve gece La reppublica meydanı:) Signoria Meydanındaki cıbıl cıbıl heykeller ve Ponte Vechio Köprüsü aradan çıkmış, Floransa’da mutlaka gezilecek yerler (Must do’s) bir anda tükenivermişti. Neyse bir gecede bitirmeyelim tüm şehri diyerek saçma sapan bir fast food restoranında yemeği yemek zorunda kalıp otele attık kendimizi, Ben de ertesi gün uzun kuyruklara girmeden Accademia, Uffizi gibi sanat mabetlerine nasıl gireriz diye araştırmaya başladım.

  • Firenze Card

Floransa şehrindeki gezilecek yerleri sıra beklemeksizin girebilmeyi sağlayan ve ilk kullanım tarihinden itibaren 72 saat geçerli olan Firenze Card’ı Floransa’ya gelmeden önce aklıma koymuştum 72 saat geçerli olan Firenze Card ile Floransa’daki 72 müzeye ücretsiz ve sıra beklemeksizin girmek mümkün ve ücreti de ironik bir şekilde 72 EUR. Yani saati 1 EUR’ya denk geliyor. 18 Yaşından küçükler için bu kartı almaya gerek yok ancak 18 yaşından küçüklere Accademia ve Uffizi’de 4’er EUR servis ücreti ödemek gerekiyor. Ancak bu ödemeyi de Firenze Card noktasından yapabiliyorsunuz.

Firenze Card’ı ya online alıp turist bürolarından çıktısını almak gerekiyor ya da doğrudan gidip aynı noktadan para ödeyerek de alabiliyorsunuz. Her iki durumda da fiyat değişmiyor ancak  satın alabileceğiniz yerlerin sayısı kartı teslim alabileceğiniz yerlerin sayısından daha düşük. Bu sebeple online almak lazım.

Buraya kadar çok güzel değil mi ?

Bu kadar araştırdıktan sonra madem parası aynı online almayayım, gidip yerinde öderim diye Cumartesi gününe başladık. Tarih 30 Nisan’dı.  Firenze Card satılan en yakın turizm bürosu Duomo’yu geçip Accedemia yolu üzerindeydi. Planımız önce gidip kartımızı almak oradan da Accademia’yı gezmek üzerine kuruluydu.

Turizm ofisinin 30 Nisan’da, 1 Mayıs sebebi ile kapalı olduğunu görmemiz ile  Floransa’da yaşadığımız aksiliklerin en büyüğü de burada başladı zaten. (ahh tembel İtalyanlar)  Diğer nokta tam ters noktadaydı. Firenze Card’dan bu sebeple çabuk vazgeçtim ama en büyük hatamız bu oldu sanırım.

Şansımızı denemek için Accademia’nın önüne geldik ki inanılmaz bir kuyruk.Beklesen imkansız gelmez, karaborsacılar dolaşıyor ama güvenilir mi bilmiyorum bu sebeple vazgeçiyorum.

Floransa’da müzelere girerken sıra beklememek için bir diğer çözüm de müzelerin internet sitelerinden rezervasyon yaptırmak. Ancak bunun için gün ve saat bildirmek zorundasınız ve gördüğüm kadarı ile istediğiniz saati tutturmak için en az 1 hafta öncesinden rezervasyonu yapmanız gerek. Ben Firenze karta güvenip saati net belirleyemeceğimiz için bu yolu tercih etmemiştim, sonrasında da geç kalmıştık. Bu sebeple Floransa gezimiz boyunca tek bir müzeye dahi giremeden dolaştık durduk

  • Floransa Müzeleri

Accademia Davut

Kendisi zaten bir açıkhava müzesi olan Floransa’da kapalı mekan müzelere girmeye ne gerek var değil mi ? Yok ama tarihi merkezi çok da büyük olmayan bu şehrin sokaklarını maalesef bir kaç saatte tamamlıyorsunuz. Geriye hep aynı yerler kalıyor. Eğer müze gezmeyecekseniz, ben açıkhava insanıyım diyorsanız Floransa en fazla 1,5 günlük bir şehir. Ha müze de gezerim sokaklarında da turlarım derseniz benim tavsiyem, biz bu defa da göremesek de,

– Accedemia Sanat Galerisine gidip görkemli Davut heykelini görmenizi,

Uffizi’ye gidip Medici ailesinin zenginliğinin gösterisi olan sanat koleksiyonunu ve tabii ki Venüs’ün Doğuşunu görmenizi

Vecchio sarayına girip ünlü Beşyüzler Salonunu ve Dante’nin maskesini

Santa Croce Bazilikasına gidip Michelangelo, Galileo, Machiavelli ve Dante gibi oldukça önemli sanatçıların mezarlarını

Medici Şapeline gidip bir dönem dünyayı yöneten (belki hala da yönetiyordur) Medici ailesinin büyüklerini

mutlaka görmenizi öneririm. Ben bunları çok araştırmıştım ama bize kısmet olmadı maalesef, üçüncü Floransa gezimize inşallah

  • Floransa Meydanları ve Sokakları

Santa Maria del Fiore

Floransa sokaklarında yürüyerek tarihi şehri kolaylıkla gezmek mümkün. Açıkhava gezisinde tabii ki Duomo başrolü alıyor. Haritada kolaylıkla bulunabilen ihtişamlı Duomo yani Santa Maria del Fiore Katedrali, San Giovanni Vatfizhanesi ve Giotti Çan kulesi Floransa’nın muhteşem eserleri arasında ilk sırada yer alır. Bu üç yapının da içini görmek mümkün. Ancak biraz zor tabii. Görenler katedralin içinin, dışına göre daha sönük olduğunu, Vaftizhanenin içinin ise daha ihtşamlı olduğunu söylüyorlar. Çan kulesine çıkmak da kolay değil, asansör bekliyorsanız hiç düşünmeyin

Duomo Kompleksinden sonra ikinci sırayı kime vereceğimi Signoria Meydanı ve Ponte Vecchio köprüsü arasında kararsız kaldım.

Vecchio sarayının önündeki Signoria meydanı her geçişimizde küçük Deniz’in gözlerini kapattıracak kadar çıplak adam (hani öyle böyle değil, Rönesans diye sonuna kadar gitmişler) heykeli barındıran Maskulen bir meydan. Zaten sahte Davut ve Caicus’un başını kesen Herkül heykelleri için bile gelinirken bir de tam karşısında yer alan Locada bir sürü güzel heykel ile çok zaman harcayabileceğiniz bir yer. Bizim gittiğimizde Neptün çeşmesi tadilattaydı ama o havuz bile bu meydana tek başına yeterdi aslında.

Ponte Vecchio ise aslında bir köprü ama üzerindeki kuyumcu dükkanları ve evler ile nevi şahsına münhasır bir köprü. Aslında bana sorarsanız köprünün üzerinden geçerken bir numarası yok. Fakat bir sonraki köprüden Ponte Vechio’ya bakarsanız çok tanıdık bir Floransa Silüeti ile karşılaşırsınız.

La Reppublica Meydanı, bizim evimizdi. Çok değer vermedik bu yüzden ama meydanın bir köşesindeki devasa zafer takının bir anlamı olsa gerek. Ayrıca Floransa’nın gördüğümüz tek atlıkarıncası da bu meydanda çocukları eğlendiriyordu. Meydanda her daim müzik yapan sokak sanatçıları ile görülmesi gereken bir meydan. Zaten bir çok mekanın ortasında yer aldığı için istemeseniz de yürürken bol bol önünden geçeceksiniz.

Boboli Bahçeleri; Medicilerin evi Pitti sarayının bahçesi aslında. Ama havuzları, heykelleri ve peyzajı ile Pitti Sarayından bile ünlü olmuş. Bir Firenze kart mağduriyetimiz ve üstüne Pazartesi kapalı olması sebebi ile aklımızda kalan yerlerden biri oldu. Fakat internetten okuduğum kadarı ile işi bilen insanlar bu Boboli Bahçeleri yerine Bardini bahçelerini manzarası sebebi ile tavsiye ediyor, gitmeden bir kontrol edin derim.

Piazzale Michelangelo

Piazzale Michelangelo; bu güzel şehir Floransa’ya tepeden bakıp içine çekmek isteyenler için çok güzel bir meydan. Bir tepe üzerinde yer alan bu meydanda Davut’un bronzdan yapılmış bir heykeli de var ama kimse o manzara varken dönüp de Davut’a bakmıyor. Toplu taşıma ile de araç ile de gelmek mümkün. Fakat araç ile gelirseniz erken saatte gelin, yoksa park sorunu yaşanabilir. Bir de bu meydanın biraz daha üstünde kilise var. O merdivenleri göze alıp kiliseye kadar çıkarsanız, Floransa manzaranızı başkaları ile paylaşmaksızın rahat rahat içinize çekebiliyor muşsunuz. Biz Deniz ve Bebek Arabası ile yapamadık tabii 🙂

Son olarak Mercato Centrale’den bahsetmek istiyorum. Avrupa’nın diğer bir çok şehrinde gördüğümüz üzere üzeri kapalı, taze sebze-meyve ve et çeşitlerinin satıldığı lüks pazarlardan birisi. Gidip görmek muhakkak lazım. Yer itibari ile Accedemia ile birleştirilebilir. Üst katındaki restoranları övüyorlar ama bizim bebek arabamız ile oraya çıkma şansımız olmadığı için göremedik. biz pazarın tam karşısındaki Trattoria Za Za’da kullandık hakkımızı ve iyi ki de orayı bulmuşsuz. Za Za’yı Floransa tadım notlarımda anlatırım artık. Ama 10 numara yer, tavsiye ederim.

Floransa Gezilecek Yerler

#gezinafiyetle

Gezgin Avukat

Eren Evren

 

Hakkımızda Eren Evren

Eren Evren, İzmir ve İstanbul'da serbest avukatlık yapmakta ve bir avukatlık ofisini yönetmektedir. Boş zamanlarında gezi yazıları okumakta ve uçak bileti fırsatlarını kovalamaktadır. Bulduğu her fırsatı yurt dışında gezerek değerlendirmektedir.

Web Site Facebook Twitter Instagram Google Plus YouTube

3 Yorum

  1. Rönasansın doğduğu, buram buram sanat kokan bir şehirdir. Böyle bir görkemi bebek arabasıyla geçirmeniz hatta geçirememeniz trajedi aslında.. Kalemi ve şehri hafife almışsınız gibi geldi, dilerim anlamını ve tadını 3. Floransa gezinizde alırsınız…

Bir cevap bırakın

E-posta adresiniz asla paylaşılmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlendi *