St Petersburg'da Beyaz Gecelerde Gezilecek Yerler

 

2.Gün Hermitage Müzesi- St Isaac Katedrali

Gezinin ikinci gününü ikiye ayrımakta fayda var. Öğleden önce Hermitage Müzesine geriye kalan saatlerimizi de Müzenin çevresinden başlayıp Marijinsky Bölgesindeki gezilecek yerlere ayırdık. Dileyenler Müzenin yorgunluğunu hemen müzenin arkasından kalkan teknelere binerek Kanal Gezisi ile atabilir. Hem dinlenmiş hem de güzel yerleri görmüş olurlar. Havanın bir türlü ısınmaması ve Küçük Deniz'imizin hasta olmaması için biz kanal gezisini tercih etmedik. Ancak güzel bir opsiyon olabilirdi. 

Tabii sanatseverler Hermitage Müzesine daha fazla zaman ya da birden fazla gün ayırabilir. Ancak bu tercih meselesi.

– Hermitage Müzesi

Daha önce de bahsettiğim gibi; St Petersburg aslında batıdaki modern şehirler örnek alınarak kurulan yapay bir şehir. Böyle bir şehrin sahibinin de tabii ki biri kışlık diğeri yazlık olmak üzere en az iki sarayı olmalı ve Avrupa sanatının önde giden eserlerini toplamalıydı. 

Çariçe Katerina da tam bunu yapmış birden fazla güzel saray yaptırmış ve Da Vinci, Michelangelo gibi üstatların eserlerini toplayarak Avrupanın en büyük koleksiyonunu oluşturmuş. 

Çarın kışlık sarayı şimdi Dünyanın en büyük ve saygın müzelerinden birisi olmuş. 

Hermitage Müzesi 5 ana binadan oluşan bir Müze kompleksi aslında.Emekli kuyruğu kadar uzun bir sıraya girmeyi göze alacaksanız tüm binalara giriş 600 RUB (30 TL) ya da Binalardan sadece birine giriş 300 RUB (15 TL). 

Ancak bizim gibi zaten az zamanım var bir de soğukta beklemeyeyim derseniz o zaman https://www.hermitageshop.org/tickets adresinden 17 USD karşılığımda online biletinizi alabilirsiniz.

Eğer Online bilet aldıysanız Biletin çıktısını mutlaka alın ve danışmaya hangi bilet gişesine gideceğinizi sorun ve saatlerce sıra bekleyen insanların meraklı ve sinirli bakışlarına aldırmadan sıra beklemeden dalın. Maalesef online biletleri de diğerleri ile aynı gişelerden alıyoruz 🙁

Dikkat edilmesi gereken önemli bir konu sırt çantalarına ve gereğinden büyük çantalara ve sıvı içeceklere içeri girerken izin vermiyorlar. girişteki vesiteyere teslim edebilirsiniz. Yalnız hangi vestiyer olduğunu unutmayın sonra çok sıkıntı çekersiniz. Bir de nasıl olsa bakmazlar demeyin, içeride bir güvenlik kontrol srası var, eğer buradan geri döndürürlerse tekrardan sıranın sonuna kalırsınız. Ruslar bu konularda hiç duyarlı değil benden uyarması. Bir de fotoğraf çekmek yasak diye biliyordum. Ancak biz içerdeyken herkes poz poz fotoğraf çekiyordu. Kimse kimseye karışmıyordu.  

Ayrıca müze engelli dostu bir müze. Biz bebek arabası ile bu merdivenleri nasıl çıkacağımızı düşünürken içeride görevliler bize asansörün yerini gösterdiler. tamam merdiveni kullanmayıp bu eserleri kaçırdık ama bir sorun değmedi mi ? 🙂

Müzede eserler kendi içlerinde gruplanmışlar

– Çar Ailesinin kullanımına mahsus eşyalar, salonlar, araç ve gereçler 

– Klasik Ortaçağ, Rönesans,Fransız ve Hollandalı sanatçıların çalışmaları

-Antik Yunan ve Roma Heykelleri

Müze girişinde bir harita veriliyor ve her odanın bir numarası var. Bu haritada müzenin önemli parçaları işaretlenmiş. Plansız bir gezi ile 3 saat civarında bir tur ile Müzenin kendisinin öngördüğü başyapıtları görür ve koridorlarında yürürken sarayı tanırsınız. Ancak sanata meraklı iseniz müzeye gitmeden St Petersburg'daki kitapçılardan (Örneğin Singer Binası) sadece müzenin içindeki eserlerin anlatıldığı kitapları alır ve kendinize özgü bir tur yapabilirsiniz. 

– Kanal Turu

Hermitage Müzesinin koridorlarında uzun uzun yürüyüp aklınız başından bir süreliğine tatile gittikten sonra çıkışa yaklaşınca ayaklarınız gereken alarmı verir ve dinlenmek gerektiğini avaz avaz bağırır. bu durumda en iyi seçenek belki de müze çıkışında oturup bir yerde yemek yemek olabilir. Fakat insanın içindeki gezgin ruh, zaten kısa süreliğine gelinen tatilin hiçbir dakikasını boş bırakmamak gerektiğini fısıldarsa o zaman müzenin hemen arkasına geçin ortalama 700 RUB karşılığında 1,5 saat sürecek Kanal Turu yapan botlardan birine atlayın derim. Hem dinlenip hem gezmenin en kolay yolu tembel tembel kanal turu yapmak olsa gerek. Ancak botlarda rehberlerin anlatımı olan Rusça'ya dayanmanız gerek 🙂

– St Isaac Katedrali ve Mariinsky Bölgesi 

Bot turundan indikten ya da müzeden çıktıtan sonra sağ tarafa doğru yeşillik bir alan göreceksiniz. O alan dönemin Denizcilik Bakanlığı olarak kabul edilen Admiralteyski binasının bahçesi.

Bina günümüzde halen daha kamu binası olarak işlev gördüğü için ziyarete kapalı ama yemyeşil bahçesi size bir nefes almak için yeterli gelebilir. 

Bahçelerden aşağıya doğru devam ettikçe önce Four Seasons Otelini göreceksiniz hemen arkasında da meşhur St Isaac Katederali tüm heybeti ile ortaya çıkacak. St Isaac Katedrali hakkında St Petersburg Katedrallerine dair yazacağım yazıda detay vereceğim. Ancak içine mutlaka girip görmek lazım. Hatta bizim gibi bebek arabanız yoksa ekstra ücret verip kubbesine çıkılıp şehri panoramik olarak seyretmek de mümkün. 

Katedralin Hemen arkasında Deli Petro'nun Bronz'dan yapılma Meşhur Bronz Süvari heykelini göreceksiniz. 

Rus tarihine biraz merakınız varsa ya da sıradan bir müziksever bile olsanız Ra Ra Rasputin diye nakaratı olan şarkıyı hatırlarsınız. Rasputin kırsal kesimden St Petersburg'a gelen basit bir rahip iken yükselip Çariçe'nin en güvendiği adam haline gelmesi ve verdiği hatalı tavsiyeler sonunda Rusya'nın başının beladan kurtulamaması ve Rusların önde gelenlerinin Rasputin'e bir suikast düzenledikleri hikayesini bilmiyorsanız bile ufak bir araştırın ve Rasputin'e son komplonun yapıldığı Yusupov Sarayını gezin derim.

Yemekte önce zehirlenen, sonra göğsüne kurşun sıkılan ama öldürmeyen Allah öldürmez deyip kaçan ve fakat Neva nehrinin bu gibi sularına düşüp ölen Rasputin'in hikayesi ve son anları okumaya ve görmeye değer. 

Bölgede bunların haricinde Mariinsky Sarayı ve Tiyatrosu da görmeye değer binalardan. 

YAZININ DEVAMI 4.SAYFADA