3.Gün Peterhoff Sarayı
Peterhoff Sarayı; Deli Petro ve Çariçe'nin özene bözene hazırladığı bahçeleri ve bu bahçelerinde çok özel fıskiyelerin bulunduğu Çar ailesine ait yazlık saray aslında. En büyük rakipleri İsveç'e karşı zafer kazanan Petro, bu zaferini kutlamak için yaptrır bu sarayı.
St Petersburg'dan Peterhoff'a nasıl gidilir diye basit bir araştırma yapıldığında karşımıza üç seçenek çıkıyor. Birincisi ve en kolayı Hidrofil denen su üzerindeki hız canavarları, ikincisi dolmuşlar üçüncüsü de tren. Hidrofil ile ulaşım en kolay yol. Bir önceki sayfada kanal turunu önerdiğim iskeleden kalkan bu canvarlar ile 30 dk'da Peterhoff'ta olabiliyorsunuz ve dahası en güzel bahçeler olan Alt Bahçelere doğrudan ulaşım sağlıyorsunuz. Diğer ulaşım seçenekleri için bir kaç aktarma yapmak gerekebilir. Tek kişi Hidrofil ile gidiş dönüş 750 Ruble idi. Otobüs ve Metro daha ucuz olabilr.
Biz kolaylık olsun diye Hidrofil ile gitmeyi tercih ettik. Biraz lunapark vari yolculuk sonrası yanaştığımız limanın sonundaki biletçiden Alt Bahçeler için giriş biletini almayı unutmamak gerekli.
Peterhoff Sarayının en büyük numarası bu alt bahçeler zaten. Tam sarayın önünde duran Aslanın ağzını yırtan adam Petro. Aslan burada İsveç'i tasvir ediyor.
Bunun dışında pek çok güzel çeşme var. Ancak bu çeşmeleri tek tek yürüyerek gezmek çok zor olduğundan benim önerim içeride dolaşan gezi trenlerine binmek. Kişi başı 750 Ruble karşılığında yaklaşık yarım saat boyunca alt bahçelerde görülmesi gerekli tüm yerleri size gösteriyor bu trenler.
Biz trenle de gezimizi tamamladıktan sonra sarayın içinde girmek istemedik. Hem sıra, hem ekstra para hem de yeteri kadar saray görmüş olmanın verdiği doygunluk bizi içeri girmekten alıkoydu. Ama meraklısı içeriye en az 1 saat ayırmalı bence.
Sarayın önünde bir de Baltık Denizinin kapkara sularına girme cesaretini gösterenler için yapılmış bir plaj var. Biz Haziran ayının ortasında 10 derece sıcaklıkta denize girmeyi aklımızın ucundan bile geçirmedik. Ama cesareti olanlar dilerse buradan denize girebilirmiş.
Şehre dönüşü de yine aynı şekilde Hidrofil ile kolaylıla yaptık. İnternetten okuduğumda Hidrofil ile dönmek isterseniz mutlaka biletinizi gidiş dönüş alın şeklinde idi. Çünkü son seferde çalışanlar da döndüğü için yer bulamama ihtimali oluyormuç Oralarda kalınmaz valla.
St Petersburg'da bu yazdıklarımızın dışında gezilecek ve görülecek çok fazla yer var. Ekstradan bir gün vakti olanlara mesela Pushkin'in Köyünü gezmelerini önerebilirim. İçinde Katerina'nın muhteşem bir sarayının bulunduğu bu köye yine tren veya minibüsle ulaşmak mümkün. Bunun dışında şehir içinde gece köprülerin açılmasına tanık olabileceğiniz kanal turları var, Peter ve Paul Adası var. Biz 4 günlük hap programda artık kilise ve kale görmekten baygınlık geçirdiğimiz için pas geçmiştik burayı ama buraya gidenler ilave olarak Rus Devrimini başlatan Zırhlı gemi Avrora'yı da görebilir. Bizim artık ufak bir bebeğimiz olduğu için sabahın erken saatlerinde yola çıkıp gece geç saatlerde otele dönme devrimiz geçtiği için artık her yere gidemiyoruz. Ancak sizlere bu noktaları da ayrıca öneririm.
İyi gezmeler
Eren Evren
TEŞEKKÜR EDERİM , SON DERCE FAYDALI BİLGİLER ÖĞRENDİM, DAHA ÇOK YER GEZMENİ DİLERİM, ÇÜNKÜ AYDINLANIYORUM