1. GÜN EMİRATES MALL VE MARİNA BÖLGESİ
Dubai’de Ekim ayının sonunda bile olsanız 38 derecelik Antalya sıcağı ile yüzleşmek zorunda kalırsınız sözlerini bizzat yaşayarak tecrübe edip ilk günümüze başladık.
Evet tarih 28 Ekim’di ancak biz kendimizi 150 mt yürüdükten sonra cennetten çıkma klimalı metro istasyonuna zar zor attık. Bu sıcakta dışarıda falan dolaşılamayacağı için ilk hedefimiz en yakınımızdaki Emirates Mall oldu.
Emirates Mall
Büyük mü gerçekten büyük, Zaten Dubai’ye geldiğinizde beklentilerinizi büyük tutun. Çünkü her şeyin “En” ini yapmakla övünüyorlar. Emirates Mall’ı da yapmışlar.
AVM’nin içinde gerçekten de kar yağdırılan bir kayak pisti var. Telesiyeji ile kayak takımları ile dışarıdaki 38 dereceyi unutturan bir soğuk var, Biraz durumunuz iyiyse ve kayaktan da anlıyorsanız Alpler’de olmaktan ne farkı var acaba der misiniz bilemem ama bizim için görünüşte gerçekten ilgi çekici bir manzaraydı.
Kayak Pisti dışında Emirates Mall’da çok sayıda ilginç ve güzel mağazalar var. Benim hayran olduğum Virgin Store’lar Dubai’de de her yerde vardı ve tabii ki Emirates Mall’ın içinde de var.
Emirates Mall’n içine bizim gittiğimiz hafta Apple Store da açacaklardı. İstanbul’da bile o dönem iki tane Apple Store varken Dubai’ye açılmamış olmasını esefle kınarken, Carrefour’da raflarda telefon satıldığını görerek susmak zorunda kaldım. Evet Dubai bir elektronik cenneti, süpermarketlerde bile telefon satıyorlar. Ama Hemen herkesin aradığı cevabı vereyim, İphone 6S Dubai’de 1000 TL daha ucuzdu. Bunun dışında hiçbir şey ucuz değildi. Çok hayal kurmayın. Hele bizimki gibi dükkanlarda Tax Free hiç aramayın, çünkü bütün şehir Tax Free imiş
Dubai Marina
Emirates Mall’ı bitirmek mümkün değil ama ilk günümüzü de sadece tek bir AVM’de harcamak kulağa mantıklı gelmiyordu, Hemen eve pardon otele döndük ve üstümüzü başımızı değiştirip şık kıyafetlerle kendimizi Marina Bölgesi’ne attık. Karnımız acıktığı için ilk olarak uzun araştırmalar sonunda bulduğum The Cheesecake Factory’e dadandık. Elimize uzaktan kumanda gibi cihaz verip 20 dk sıra bekleyeceğimizi söylediklerinde kafamızı kaldırıp koca koca gökdelenleri seyretmeye başlamıştık, bu arada çağrı cihazımız ötünce hemen yemeğe koşturduk.
Yemek sonrası sahil boyunca şöyle biraz yürürken şehre inmiş köylüler gibi hissettim kendimizi. Evet İstanbul’da Levent ve Maslak’tan bu gökdelenlere alışığız belki ama buradakiler hem daha ihtişamlı hem de daha renkli, Bir de aralarından son moda yatlar geçip ambiyansa renk kattıklarını düşünürsen insanın Dubai marinadan ayrılası hiç gelmiyor.
