Dubai Gezi Yazıları Ortadoğu Slider

Dubai'de Gezilecek Yerler

3.GÜN: Palmiye Adası, Kite Beach ve Dubai Marina

Dubai’de ilk iki gün gezilecek yerlerin büyük bir bölümünü görmüş ve Dubai açlığımızı bir nebze olsun gidermiştik. Artık sıra Denize girmeye gelmişti.

Denize girmeden önce meşhur Palmiye Adası’na gitmeye karar verdik. Dubai’nin sembollerinden birisi olan Palmiye Adası fotoğraflarda çok güzel görünüyordu.

Palmiye Adası (Palm Jumeirah)

palm-jumeirah-dubai

Palmiye adasına gidebilmek için Monorail olarak adlandırılan özel bir tramvay sistemine binmek gerekiyordu. Biz de havanın sıcak olmasını da düşünerek otelden bu istasyona taxi ile gitmeye karar verdik ki hay vermez olaydık. İlk defa yurt dışında bu kadar aptal bir taksi şoförüne denk geldim. Hani Dubai taksilerinin Şeyhe bağlı olduğunu ve şoförlerin sabit maaşla para kazandığını bilmesem dolandırıldığımızı düşünecektim ancak bu adam gerçekten de aptaldı. İngilizce bilmeyen, harita okumayan şoförle en az 3 defa istasyonun önünden geçip bir türlü istasyona varamayınca istasyona giden tramvaya binip en az 30-40 TL para ödedik. Hayatım boyunca o taksiciyi unutmayacağım.

Palmiye adasına taksi ile gitmek mümkün ancak merkezden ulaşım 50-75 TL civarında tutar. Metro ile gitmek için Metro’dan Nakheel veya Dubai Marina istasyonunda inip, ters yönde giden tramvaya binmek ve Palm Jumeirah istasyonunda inip üst geçitten Monorail’e geçmek lazım. Monorail tek yön 15 gidiş dönüş 25 dirhem ( metroya göre çok pahalı yine de)  

palm-jumeirah-monorail

Palmiye Adasına giden Monorail ekspres olarak Atlantis otele gidiyor arada duraklarda durmuyor. Fakat doğrudan Atlantis Otel’ine kadar havadan kurulan bir hat üzerinden giderken Palmiye Adası’nın tüm manzaralarını görebiliyorsunuz. Atlantis Otel’e geldiğinizde ise yapacak çok bir şey yok. Ya Otelin içindeki meşhur su parkında vakit geçirmek lazım (kişibaşı 200 TL) ya da otelin girişindeki restoranlarını deneyebilirsiniz. Atlantis Otel Dubai’nin en havalı otellerinden birisi fakat rezervasyonunuz yoksa otelin içine almıyorlar. Bu sebeple Palmiye adası aslında tam bir hayalkırıklığı ve vakit kaybı. Mümkünse Dubai’nin üzerinden paraşütle atlayıp bu adanın tadını varmak lazım 🙂

palm-jumeirah-atlantis-otel

Yapacak başka bir şey de olmayınca dönelim ve plaja gidelim dedik. Monorail’in çıkış istasyonunda iki türlü taksi ile karşılaşıyorsunuz. Daha doğrusu resmi taksileri bulamıyorsunuz çünkü gelip gidiyorlar, bir de özel araç işletmesi var. Biraz daha pahalı ama lüks araçlarla gidebilirsiniz. Biz farketmeden daha özel olanına binip plaja giderken 20-30 dirhem daha fazla verdik. Ama olsun, Dubai demek para harcamak demek zaten.

Kite Beach

kite-beach-dubai

Dubai’de denize girilecek yerleri ikiye ayırmak lazım. Birincisi halk plajları ikincisi ı beach clublar. Normalde Beach Club’ları tercih ederiz ancak Dubai’de ortalama bir Beach Club’a girmenin kişi başı 200-300 TL arasına mal olduğunu görünce halk plajlarını da denemek lazım dedik. Hayatımızda hiçbir plajda 500-600 TL harcamadık çünkü.

Dubai’de ücretsiz bir şekilde denize girebileceğimiz plajları araştırdığımda Jumeirah Beach Park, Kite Beach ve Mamzer Beach gibi yerleri bulmuştum. İçlerinden bana en sempatiği Kite Beach geldi. diğerlerinden farklı olarak Kiteçıların takıldığı, bir kafeteryanın bulunduğu bir yerdi. Ücretsiz plajlarda genelde Bangladeş veya Pakistanlıların denize girdiğini falan öğrenince Kiteçıların yanında olmak daha iyi hissettirir diye düşünmüştüm.

Kite Beach’e gitmek için Monorail’den sonra baya baya bir yol gittik. Hatta başlangıçta ücreti fikslemesek yine bir dolandırılıyoruz şüphesi içinde olacaktım. 20-25 dklık bir yoldan sonra şoför bizi plaja bıraktı. Büyük devasa bir plaj (Antalya’nın Patara plajı gibi desek yeridir) ancak çok rüzgar vardı.

Zamanında kafe olarak kullanılmış bir yer vardı ama onu da kapatmışlar, Pikniğe gelen Bangladeşliler masalarını işgal ediyordu.

kite-beach-dubai-iki

Plaj kum- deniz kum- havada güneş tatlı 37 derece sıcaklık var ama rüzgarın etkisi ile çok yakmıyor hadi denize girelim dedik amma bir baktık ki plaj Bangladeşlilerin işgali altında, Kiteçılar ise en az 2 km uzakta kendi hallerinde. Olsun bu kadar gittik girmeyecek miydik ? Dubai’de insana saygı ve insanın dokunulmazlığı üst noktada olduğu için bizi rahatsız eden kimse olmadı. Plajın atmoseferi İstanbul’lu Eray’ın dediğine göre kilyos veya Şile halk plajları gibiydi ama Yeşil su ve inci kum taneleri keyfimizi kaçırmadı. taa ki ayakkabılarımızı plajda unuttuğumuzu anlayana dek.

Dubai Marina

Dubai’ye gittiğinizde, Marina bölgesine gitmekten hiç sıkılmayacaksınız ve bol bol orayı görmek isteyeceksiniz. Çünkü gündüzü güzel gecesi güzel bu bölge Dubai’nin ihtişamının zirveye ulaştığı bölgelerden birisi.

Biz de Kite Beach maceramızın ardından akşamımızı yine Marinada geçirelim istedik.

dubai-marina-view

Cuma gecesi olmasının etkisi ile büyük umutlarla gittiğimiz Cheesecake Factory bu defa bekleme süresini 1 saat verince “haddi oradan deyip” başka bir yer aradık ve bildiğimiz Tike restoranı geçip sahil yolunun üzeirnde Fratelli La Bufala isimli janjanlı bir restorana girdik. Evet güzel bir yemeğin yanında pahalı bir hesap ödedik, inkar etmeye hiç gerek yok, dubai demek para harcamak demek.

Hakkımızda Eren Evren

Eren Evren, İzmir ve İstanbul'da serbest avukatlık yapmakta ve bir avukatlık ofisini yönetmektedir. Boş zamanlarında gezi yazıları okumakta ve uçak bileti fırsatlarını kovalamaktadır. Bulduğu her fırsatı yurt dışında gezerek değerlendirmektedir.

Web Site Facebook Twitter Instagram Google Plus YouTube

Bir cevap bırakın

E-posta adresiniz asla paylaşılmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlendi *