4. Gün: Dubai Marina Beach ve Dubai Mall
Dubai Marina Beach
Bir gün önceki Kite Beach Faciasından sonra, hep gördüğümüz ancak karşısında koca bir inşaat yapıldığı için kaale almadığımız Dubai Marina Beach’e gitmeye karar verdik. Dubai Marina Beach’i şöyle hayal edin, İstanbul’da Levent veya Maslak’taki plazaları düşünün ve önündeki altın kum plajından mercan yeşili bir denize girdiğinizi görün. İşte Dubai Marina Beach böyle bir yer.
Evet Dubai’nin tamamı gibi o da yapay ama bu yapaylık insanı şaşkına düşmekten ve keyif almaktan alıkoymuyor.
Fakat günlerden Cumartesi günü olmasına ve iki şenzlong bir şemsiye için 200 TL’yi gözden çıkartmama rağmen tek bir boş yer yok plajda. 40 derece güneşin altında kumda bebek arabasını zar zor çekerken Filipinli görevliye “Batsın Dubainiz” diye bir patlamışım, adam halime acımış olsa gerek bana sahilde cankurtaranlık yapan Filipinliyi gösterip selamını söylememi ve ondan kaçak şemsiye alabileceğimi söylediğinde, “Yaşşşasın doğu !!” dedim içimden. Bizim için sorun değil ama beyaz tenli Minik Mert Deniz’in 40 derece güneş altına çıkabilmesi için önünde en az 20 yıl var. Onu korumamız lazım.
Filipinli’ye diğer Filipinli’nin selamını söyledikten sonra basit bir kola şemsiyesine 40 TL ödeyip ama ekstra olarak kuma kurdurup hemen kendimizi denize attık.
Evet Plaj muhteşem, su muhteşem, burası bir halk plajı olmasına rağmen gelenler daha çok Dubai’ye çalışmaya gelen orta-üst yabancılar. Kendinizi modern bir Avrupa plajından farklı bir yerde görmüyorsunuz. uzun uzun zaman geçirdik Dubai Marina Beach’de (İsterseniz 350 TL’ye aile locası bile kiralayabiliyorsunuz 🙂
Dubai Mall
Marina Beachten sonra otele gidip üstümüzü değiştirip dinlenmece ve son gecede kendimizi yine Dubai Mall’a atmacayı planladık. Dünyanın en büyük alışveriş merkezi olan Dubai Mall için ikinci günü ayırmak hiç de mantıksız değil. Bu defa daha bilinçli ve bilgili dolaşıyoruz içeriyi.
Altın varaklarla süslü gösteriş bölgesini, İçinde sırf siyah çarşaflı ama son derece şık Dubai kadınlarının takıldığı Armani Kafeyi barındıran Zenginlik Meydanını, beyazlar içindeki zengin arapların takıldığı lokal bir kafe olan Cafe Oil’i (çok yaratıcı değil mi 🙂 görüyor ve tüm AVM’yi sindiriyoruz. Yemek yine tadı damağımızda kalan Cheesecake Faktory’de.
Dubai Mall’u bitirip yine ilk gün pek bir şey anlamadığımız meşhur Fıskiye şovunu izlemeye çıktık. Bu defa tecrübeli olmamızın verdiği avantaj ile daha iyi bir yer tuttuk ve tüm gösteriyi en güzel yerden izleyip hayran kaldık. Cumartesi günü Allahtan Metro 12’ye kadarmış da (Aman ne kolaylık) Metro ile otelimize geri dönebildik.
Sonuçta Dubai’de dolu dolu 4 gün geçirdik. başta da dediğim gibi biz Dubai’ye özel olarak zenginliği, gösterişi, lüks ve görkemli binaları görmeye gelmiştik. Doğal ve Kültürel güzelliği olan pek çok yeri zaten daha önce gezmiştik ve Kasım ayında denize girilebilecek farklı bir yer arıyorduk. Dubai bizi haksız çıkarmadı. Dubai’ye bu amaçla gelen herkesi tatmin edecek bir yer. En büyük binalar, En güzel yapılar, En lezzetli restoranlar, En eğlenceli parklar, her şeyin “en” ini yapmakla uğraşan Dubai’yi listenize almanızı öneririm.