Madrid’de Gezilecek Yerler 2. Gün
Madrid’deki ikinci günümüz Pazar gününe denk geliyordu. Havanın da güzel olmasının etkisi ile 2.günün en önemli etkinliği olarak yerli Madrid’liler gibi Retiro Park’ta sakin bir zaman geçirip huzur bulmayı tercih ettik.
-
Museo Nacional Centro de Arte Reina Sofia
Ancak önce Art Reina Sofia Müzesi’ne gidip benim için Madrid ile bütünleşen meşhur Guernica tablosunu görmek istiyordum. Milano’daki Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği ve Madrid’deki Guernica tablolarının bizim için en önemli önemli ortak yanları 2015 yılında ikisini de görme şansımız varken büyük bir saflıkla görememiş olmamız olarak kayda geçsin. Evet Madrid’e gitmeden önce bu defa Son Akşam Yemeği tablosundaki hatayı yapmamak için sıkı çalışmıştım, Hem Prado müzesi hem de reina sofia müzesinin biletlerini araştırmış ve saatlerini dahi ayarlamıştım.
Fakat atladığım bir konu vardı, Art Reina Sofia müzesi Pazar günleri saat 14:00’dan sonra ücretsiz girişle halk günü yapıyormuş 🙁 Aslında bir yerde okumuş ama çok da önemsememiştim, Pazar günü kim gider diye. Fakat Müzenin kapısına geldiğimizdeki mahşeri izdihamı görseniz, Halk Ekmek fabirkası ucuza ekmek dağıtıyor zannedersiniz. Bu sırayı beklesek en az 3 saat kapıda harcamamız gerekir ki bütün pazar heba olur. Bu sebeple Guernica’ya da bu kadar yaklaşmışken hayal kırıklığı ile geri kaldı benim için. İnşallah bir dahakine.
-
Retiro Park
Guernica’da yaşadığımız hayal kırıklığı ile kendimizi yürümeye vurmuştuk. Madem vaktimiz var, Retiro Park olarak bilinen -ki sanırım Avrupa’nın en büyük parklarından biriymiş- parka o zaman en ucundaki girişinden girelim, parkı boydan boya geçelim demiştik ancak Parkın park değil de bir Jungle büyüklüğünde olduğunu hesaba katmadığımız için saatlerimizi orada tükettik.
Ancak Retiro Park’ın huzur veren ortamında uzun süreler geçirmek hiç de problem değildi. İçinde kafeler, yapay göl alanı, yürüyüş alanları, piknik sahaları bulunan bu park Madrilano’lar için sanırım en önemli kaçış noktası.
Retiro Park’tan çıktıktan sonra her yerde okuduğum üzere Uplife Madrid’in yaşandığı bölge olan Salamanca bölgesine yönelmiştik. Evet gerçekten de geniş ve çok şeritli yollarında lüks araçların cirit attığı bu bölge güzel ama Pazar günü olması sebebi ile bomboştu.
-
Plaza de Cibeles
Biz de zararın neresinden dönersek kar diye vazgeçip Kibele Sarayı’na doğru yol aldık. Kibele Sarayı gerçekten de Madrid’in sanırım en estetik yapısıydı. Gerek sarayın kendisi gerekse de sarayın bulunduğu nokta plan Plaza de Cibeles’in tam ortasında yer alan çeşme muhteşem sanatsal yapılar olarak hafızalarımıza yer edindi.
Plaza de Cibeles yine Madrid’in en güzel caddesi olan Gran Via’ya bağlanıyor. Bu noktadan girilirse meşhur Metropolis binasını da görmek mümkün.
Gran Via’da evimizin olduğu caddeye kadar küçük bir yürüyüşün ardından yorgun aile kendisini eve atmayı bildi.
Ama aklımda kalan Churros’lar yüzünden Yüksel’i evde bırakıp San Gines’e uğramadım dersen yalan olur 🙂
#gezinafiyetle
Eren Evren
Gezgin Avukat
