Amsterdam Avrupa Gezi Yazıları Hollanda Roterdam Slider

Amsterdam Çevresinde Gezilecek Yerler- Grand Holland Turumuz

Hollanda gezimizde sadece Amsterdam’da gezilecek yerleri değil Amsterdam’ın yakın çevresinde çok uzaklaşmadan gidilebilecek güzel Hollanda şehirlerini, yel değirmenlerini ve köyleri görmeyi amaçlamıştık. Bu amacımıza uygun olarak ilk iki gün Amsterdam’da gezilecek yerleri tamamladıktan sonra araç kiralayarak keşfe başladık.

Bir günümüzü Batıya doğru Leiden, Den Haag ve Roterdam tarafına ayırırken diğer günümüzü de Amsterdam gezilerinin ayrılmaz ekstra turu olan Volendam ve Marken’e ve Zanse Schaans bölgesine ayırdık.

Birinci Gün: Leiden, Den Haag ve Kinderdjik Yel Değirmenleri ile Roterdam

kinderdjik-yel-degirmenleri

Otelden bedava Shuttle hizmeti olduğu için kendimizi zorlamadan aracımızı almak için Amsterdam Havaalanına gittik ne de olsa takip eden yönümüz havaalanı sonrası olacaktı, hiç şehir içine girmediğimiz iyi oldu.

 Hollanda’da araç kullanırken ve hatta yaya olarak yolda yürürken dahi en çok dikkat etmeniz gereken konu bisiklet kolonileri. Kendilerini tüm Hollanda’nın hakimi zanneden ve sürü şeklinde hareket eden bisikletliler için trafik kuralları bence yok. Özellikle bir gece önce bindiğimiz türk taksi şoforü “Aman abi, özellikle sağ omzunun üzerinden gelenlere dikkat et” dediğinde ne demek istediğini arabayı kullanınca anladım. Özellikle araç kullanırken bisiklet yolunu normal yol zannedip de girmeyin yoksa arkanızdan sopa ile kovalarlar 🙂 şaka bir yana özellikle kavşaklardan dönerken ve bir sokaktan caddeye çıkarken önce bisiklet yolu olduğunu ve sonra yola çıkıldığını, yola çıkmadan önce bisiklet yoluna dikkat etmek gerektiğini sakın aklınızdan çıkartmayın.

Amsterdam’a gelmeden önce planlarımın arasında havaalanından çıkar çıkmaz Keukenhof Bahçesine gitmek vardı. Çiçek gibi güzel olan Hollanda’nın en güzel ürünlerinden olan Çiçeklerin Avrupa’da görülebileceği en güzel yer Keukenhof Bahçeleri. Ancak bu güzel bahçe sadece Mart ve Mayıs ayları arasında açıkmış, duyunca yıkıldım. Siz de gitmeyi planlamadan önce http://www.keukenhof.nl/en/ adresinden açık olup olmadığına bakabilirsiniz.

Keukenhof olmayınca yerine neresi olur diye araştırırken Leiden isimli güzel ve sevimli bir kasaba ile karşılaştım internette. Hem yolumuzun üzeri hem de kanalları ile ilgi çekici bir yer olarak görünüyordu. yaptığım araştırmada tespit ettiğim kadarı ile üniversitesi meşhur olan ve bir çok güzel müzeye sahip olan bu şehre bir şans vermeliydik.

leiden-gezilecek-yerler

L eiden ile ilgili sorun şehir merkezinde doğru dürüst park edecek bir yer olmamasıydı. Yaptığım araştırmada şehrin çok dışında park yerleri olduğunu ve Transferium olarak adlandırılan bu bölgelerden bedava araç ile şehre girildiğini öğrenmiştim. Ancak ben yine de şehir içinde şansımı denemek istedim ve girişte hemen sağa dönerek yine şehre uzak (nispeten yakın) ve shuttle hizmeti veren bir park yerine 10 EUR ücretle park ettim.

Servisimiz bizi Leiden’in merkezinde bıraktı ve kanal kenarına geldiğimizde Leiden Pazar’ının içine düştüğümüzü gördük. Pazarcılardan kanal gözükmüyordu. Ayrıca bu pazar Avrupa’nın pazarlarına değil bizzat bizim Türk pazarlarına benziyordu ki sonra satıcıların çoğunun Türk olduğunu görünce anladık.

Pazar sebebi ile çok fazla bir yer görememiştik, biz de Town Hall olarak adlandırılan Belediye Binası mı desem bilemedim tarihi bir yapının altında bir İtalyan restoranında yemeğimizi yiyip hadi bize eyvallah deyip ana caddeden geçen otopark servisimize atlayıp Leiden’e güle güle dedik.

Hedef Den Haag veya The Haag

The Hague, Den Haag ya da Lahey ?’!

Ben bir türlü isminin hangisi olduğunu anlayamadım. Bildiğiniz Lahey Adalet Divanı burada, Google Maps The Hague olarak adlandırıyor ama şehrin bir çok yerinde Den Haag ismini görüyoruz. Hollanda çok dilli bir memleket olsa anlayacağım ama değil. Şaşırdım.

Neyse Haag’a giderken ilk rotamız tabii ki hukukçu olmamızın etkisi ile etkileyici Uluslararası Ceza Mahkemesi yani namı diğer Lahey Adalet Divanı ya da resmi adı ile Uluslararası Adalet Sarayı.

lahey-uluslararası-adalet-divani

Etkileyici bir binası olan bu mahkeme, tarihte çok önemli olaylarda önemli kişileri yargılamış. İçini girip 8 EUR karşılığında gezmeniz mümkün. İlgisini çekenler için bulunmaz bir nimet.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden sonra rota şehir merkezi idi. Şehir merkezinde tespit ettiğim bir kapalı garajı bularak araçtan inip yürümeye başladık. ilk olarak Den Haag’ın gökdelenleri arasında şaşırıp kaldık, Hollanda’da alıştığımız konutlardan çok farklıydı bu yeni binalar. Ama sonra eski şehir çıktı karşımıza. Haag’ı gezmek isteyenler haritadan Binnenhof’u merkez alsınlar. Sanatseverler  Vermeer’in ünlü İnci küpeli Kız Mauritshuis müzesinde görebilirler.

Binenhof aslında bir saray içi de güzel, barındırdığı kilise de dışarıdan hoş ve yanındaki yapay gölet ve çevresindeki yeşillikle huzur veriyor.

amsterdam-gezilecek-yerler-the-hague-merkez

Buradan kafayı kaldırdığınızda görülen en yüksek bina olan Kiliseye doğru yürüdüğünüzde Haag’ı gezmiş oluyorsunuz. Ancak kiliselerden çok fazla bir şey ummayın. Biz bir kaç tanesine girdik önce tadilatta olup olmadıklarını anlayamadık. Bildiğiniz görkemli yapılar ama duvarlar bomboş. Evet sanki taşınıyormuş hissi veriyor size duvarda ne fresk ne mozaik hiçbir şey yok. Hollandalı’ların inançları bu olsa gerek.

Haag meydanında yeni tutkum 3.nesil bir kahveci bulup Chemex ile demlenen güzel bir kahvenin ardından rota Meşhur Kinderdjik yel değirmenleri

Kinderdjik Yel Değirmenleri

Hollanda’da yel değirmenlerinin kullanım maksadı, bizdeki gibi tahılı buğdayı öğütmek değil tabii. Meşhur bir sözleri var, “Tanrı İnsanı yarattı, İnsan da Hollandayı” işte bu sözü kanıtlarcasına Hollandalı’lar tarih boyunca doğa ile savaşmışlar. Deniz seviyesinin altında yer alan bu ülke için denizden sürekli toprak çalmışlar ama karşılığını da sürekli sel baskınları ile ödemişler. İşte Yel Değirmenleri de İnsanlığın bu mücadelesinde kendilerine en büyük yardımcı.

amsterdam-gezilecek-yerler-kinderdjik-kolaj

Tarih boyunca suların pompalanıp tahliyesi için kullanılmış yel değirmenleri.

Kinderdjik bölgesi de bir hat boyunca sıralanan yel değirmenlerinin son halkası, tüm yel değirmenleri sularını bu bölgeye atar, Kinderdjik değirmenleri de bu bölgedeki suları boşaltırmış.

Günümüzde de insanın mücadelesi devam ediyor. Ama artık yel değirmenleri nostaljik veya romantik manzaralar sunan sevimli objelerden ibaret.

Sırf bu yel değirmenlerini görmek için 200 km yol yapılır mı ? Buyrun video ve resimlere bakın ve siz karar verin derim.

 

Rotterdam

Kararlıyız 1 günde tüm Hollanda’yı bitireceğiz 🙂

Şaka şaka, kinderdjik’teki romantik saatlerimizin ardından artık Hollanda’da bile hava kararmaya başlamıştı. Gouda’ya gidip peynir pazarından peynir alma hayallerimiz bir yana, Rotterdam’ı dahi görememe riskimiz doğmuştu ve biz de bastık hemen gaza.

Rotterdam’a vardığımızda ya şehri gezecek, iki saat güzel ve uygun yemek yapan yer arayacak ve yorgunluktan zibil olacaktık ya da Avrupa’nın en görkemli kulelerinden birisi olan Euromast’a çıkıp sakin sakin üst perdeden Rotterdam’ı izleyecektik.

Rotterdam-euromast-kulesi

Bir günün koşturmasının yorgunluğu üstümüzde aylak aylak tepeden bakmayı tercih ettik tabii.

Euromast hafta içi boş sayılırdı, 2-3 dk bilet sırasından sonra kulaklarımızı tıkayan bir asansör yolculuğu ile hoopp 100 m yukarıdayız.

Euromast 1958 yılında inşa edilmiş, tam olarak ne için yapıldığını anlamadım. Gözlem kulesi diye geçiyor. Sanırım ikinci dünya savaşından sonra böyle yükseklerden bakarız da uzakları görürüz diye mi yapmışlar bilemedim. Ama gözlem kulesi aynı bir geminin kaptan köşkü gibi.

Kulenin manzarası çok güzel. Hava da güzel, dingin bir şekilde Rotterdam’ın tadına varıyoruz.

Sonra yemek için fazla düşünmeye gerek yok. Euromast’ın gözlem kulesinin içinde yer alan restoranda ortalama bir yemeğe üst düzey bedel ödeyip günü tamamlıyor ve bisikletilere kıza kıza (gecenin o vaktinde hala daha kafamı karıştıyorlardı 🙂 otelimize geri dönüş. İyi dinlenmek lazım yarın yine yolumuz var.

Hakkımızda Eren Evren

Eren Evren, İzmir ve İstanbul'da serbest avukatlık yapmakta ve bir avukatlık ofisini yönetmektedir. Boş zamanlarında gezi yazıları okumakta ve uçak bileti fırsatlarını kovalamaktadır. Bulduğu her fırsatı yurt dışında gezerek değerlendirmektedir.

Web Site Facebook Twitter Instagram Google Plus YouTube

Bir Yorum

  1. Merhaba lahey de fotoğrafını paylastiginiz bina baris sarayi. Hem saray hem uluslararasi adalet divani hemde uluslararasi hukuk akademisi var bunyesinde. Uluslararasi ceza mahkemesi degil… onun binasi baska yerde. Hukukcu olduğunuz icin bilirsiniz. Uluslararais ceza mahkemesi bireyleri sadece savas soykirim ve insanlik sucundan yargılarken uluslararası adalet divani birlesmis milletlerin yargi organidir ve devletler arasindaki uyusmazliklari cozen bir mahkemesidir. Tesekkurler

Bir cevap bırakın

E-posta adresiniz asla paylaşılmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlendi *