İkinci Gün: Zaanse Schans ve Volendam
Sabah uyanır uyanmaz atıyoruz kendimizi yollara, bugüne gezecek çok yer var ama akşam da dönüş uçağımız var, vaktimiz sınırlı.
İlk hedef yine yel değirmenleri ile ünlü Zaanse Schans bölgesi.
Z aanse Schans bir gün önce gittiğimiz kinderdjik bölgesinden farklı olarak biraz daha turistik bölge olarak dizayn edilmiş.Kinderdijk de gerçekten yel değirmenlerini görmek mümkün iken, Amsterdam’a tabii 15-20 dk mesafede olması sebebi ile eski bir yel değirmeni bölgesi turizm alanına çevrilmiş.
Zaanse’ye Amsterdam’ın merkez tren garı civarından kalkan otobüslerle de gelmek mümkünmüş. Biz araçla 20 dk civarında bir sürede geldik.
Ben Zaanse’de sadece Yel değirmenlerini göreceğimizi düşünüp yanılmışım aslında. Zaanse; yel değirmenleri özelinde yerel ve yapay bir hollanda köyü aslında.
Bölgeye ilk girdiğinizde Peynirciler ve atölyeleri ile karşılaşıyoruz, bir çok hediyelik eşya dükkanından sonra yine romantik ve sempatik yel değirmenlerinin arasında yürüyüp bu defa muhteşem hollanda evleri ve bahçelerini görüyoruz.
O ana kadar Hollanda ineği göremesek de, gördüğümüz koyunların boyutu ama sevimlilikleri bize yetiyordu.
Zaanse’de yarım saat harcamayı planlarken nerede ise iki saate yakın vakit tükettik ve bu hesapta olmayan durum bütün planlarımızı alt üst etti.
Zaanse’den hızlıca rotayı Volendam’a çevirdik.
Bir çok blogda görmüşsünüzdür, Volendam eski bir balıkçı yeni bir turistçi kasabası.
Bu coğrafyada Karadeniz’e benzeyen bozlukta da olsa bir deniz görmek insanı mutlu ediyor.
bol bol sahilinde yürüyüp deniz havasını içinize çekmek, bu arada şirin Hollanda evleri arasından yürümek hediyelik eşyalara bakmak mümkün.
Sahilde mutlaka balık yemelisiniz derim.
Zaanse’de 1,5 saat fazladan kaybettiğimiz vakit ve üzerine Foursquare’den bulduğum yörenin en güzel balıkçısının yavaşlığı yüzünden Marken planımız yalan oluyor.
Oysa ki; Volendam’dan 15 dk’da bir kalkan teknelerle ne güzel gidilirdi Marken’e de ama nafile. bir dahakine.
Evet Volendam ile Hollanda gezimizi tamamlıyoruz. içimizde bir hüzün var, doğaya karşı sürekli mücadele içinde olan ama doğaya saygısını bir nebze olsun kaybetmeyen iyi ve güzel Hollandalı’lardan ayrılıyor olmak üzüyor belki de bizi.Belki de neden bizim kasabalarımız köylerimiz böyle değil burukluğu var içimizde.
Ama benim aklımda Marken kaldı ve bir de son dönemlerin en popüler köyü Giethoorn kaldı.
#gezinafiyetle
Eren Evren
Gezgin Avukat
Merhaba lahey de fotoğrafını paylastiginiz bina baris sarayi. Hem saray hem uluslararasi adalet divani hemde uluslararasi hukuk akademisi var bunyesinde. Uluslararasi ceza mahkemesi degil… onun binasi baska yerde. Hukukcu olduğunuz icin bilirsiniz. Uluslararais ceza mahkemesi bireyleri sadece savas soykirim ve insanlik sucundan yargılarken uluslararası adalet divani birlesmis milletlerin yargi organidir ve devletler arasindaki uyusmazliklari cozen bir mahkemesidir. Tesekkurler