Floransa’dan Pisa ve Lucca

Floransa’dan Pisa ve Lucca’ya gitmek için çok defa program değiştirmiştik.Önce Bologna’da havaalanından araç kiralamış sonra onu gereksiz görüp iptal etmiş, Floransa’da bir kaç gün geçirdikten sonra kiralarız demiş ve fakat Floransa’da bir kaç gün geçirince araç ile yol almanın gerçekten zor olduğunu görüp Floransa’dan Pisa’ya tren ile gitmeye karar vermiştik. Gerçi sonra araç kiraladık ama o maceramızı da Floransa’da Siena’ya yazımızda anlatırım.

1- Floransa’dan Pisa’ya Gezimiz

Pisa kulesini 10 yıl önceki gezimizde görmüştük, 10 yıldan bu yana değişen ne olabilirdi ki ? en fazla bir kaç santim daha yatmıştır ama bizim gezgin ruhlu ufaklığımız illa ki Pisa Kulesini göreceğim diye tutturunca Pisa’yı da programa almıştık. Pik sezonda günde 2 milyon turistin ziyaret ettiği Pisa şehrinde, kuleden başka bir numara olmadığını detaylı bilmesek de, hissediyorduk aslında.

Pisa’ya gitmek için önce Floransa Santa Maria Novella tren istasyonuna geldik, istasyon içinde bilet gişesi olsa da, trenitalia firmasının makinelerinden (diğer firmaların da var karıştırmayın) kolay bir şekilde biletimizi aldık. Makinelerden bilet almak çok kolay olmaz ama bu defa gerçek olamayacak derecede kolaydı ve iki dakikada kendimizi platformda bulduk.

Ama İtalya’da tren istasyonlarında görevlilerin çok ağır hareket etmesinden daha kötüsü bineceğiniz treni bulmanın zor olmasıdır. Daha önce Napoli, Roma ve Milano’da benzer acı tecrübelerimiz vardı, Floransa da bizi şaşırtmadı. trenimiz 10:58’deydi ama tabelaların hiçbirisinde Pisa’ya giden bir tren yoktu. 10:58’de kalkan tek tren Livorno’ya giden trendi. Gerçi Livorno için 6 numaralı platform diyordu ama görünürde 6 numara falan yoktu.

Meğerse İstasyonun diğer tarafında kalan platformu zar zor bulup, son dakikada bileti trene binmeden makinede valide edip kendimizi son vagona attık.

Tren dıştan çift katlı ve heybetli gözükse de, içi berbattı. Onur Air’den bile daha sıkışık koltuklarda karşımda oturan 1.90’lık delikanlı ile dizdize cehennem sıcağında 1 saat 15 dakika yol aldık. Tren Pisa’ya gelmeden bir kaç durakta daha durdu ve Pisa’dan sonra yoluna devam edecekti. Bu sebeple istasyonları iyi takip etmek lazım.

Pisa İstasyonuna geldiğimizde kendimizi cehennemden kaçan masum köylüler gibi dışarı attık. Dışarıda temiz hava ve serinlik bir süre sonra kendimize getirdi. Pisa Centrale olarak bilinen istasyon ile Pisa Kulesi (Leaning Tower) arasında yürüyüş mesafesi google maps’e göre 2 km civarındaydı. İstasyonun hemen kapısından kalkan otobüsler ise kulenin dibine kadar götürüyordu. Biz de giderken otobüs ile gidip yürüyerek dönmeye karar verdik.

Google Maps’ten gidecek otobüsü ve saati buldum. Ama durakta hata vardı, ters yönde bekliyormuşuz.

Bilet ücreti kişi başı 2 EUR ve otobüs şoföründen satın alabiliyorsunuz. tabii adama 50 EUR verirseniz olmaz ama 5-10 EUR kadar bozabiliyor. Yolculuk 15 dk sürdü ve kendimizi Pisa Kulesinin olduğu Mucizeler Meydanına attık.

Bu noktada bir çok insan sadece eğik Pisa Kulesini bilse de, bu bölgenin adı mucizeler meydanı. Kuleden başka Pisa Katedrali (Duomo) ve San Giovanni Vaftizhanesi var. Üçü birden Floransa’daki üçlüye rakip olarak Pisa şehrinin gücünü göstermek için yapılmış.

Floransa ile her bakımdan kavgalı olan Pisa şehri, Floransa’yı sönük bırakmak adına Pisa Kulesi’nin yapımına başlar ama bir şeyler yan yatmaktadır ? Tarihin belki de en önemli Fuck-Up (nasıl iş batırdım geceleri)  larından biri olan Pisa Kulesi, ironik bir şekilde hiçbir ilgi çekici hiçbir şeyi olmayan Pisa şehrine şimdilerde günde 2 milyon turist kazandırıyor. Bu insanlar ve biz, yan yatmaktan çok fazla bir numarası olmayan bu kuleyi görmeye neden mi geliyoruz ? İşte turizm sanatının sırrı burada olsa gerek,

Aslında yatık bir kuleye destek pozu vermekten başka bir numarası yok gibi gözüküyor. Ama mağdur olanın çekici olduğu kuralı sanırım burada da geçerli. Floransa’daki güzelim Giotto Çan kulesinin yanında Pisa Çan Kulesi sönük kalıyor. Ama birisi mağdur ya, o yüzden insanlar bunu tercih ediyor. 

Biz 10 yıl önce tur ile geldiğimizde nasıl fırsat bulduysak bu kulenin içine çıkabilmiştik. İçi tek kişinin yürüyebileceği genişlikte bir kaç yüz eğik basamağı çıkmak için 30 dakikada 30 kişiyi alıyorlar en fazla yani bu kuleye günde sadece 240 kişi çıkabiliyor. Klostrofobiniz, kalp rahatsızlığınız vs varsa pek de önermiyorum.

Çıkınca ne mi var ? Bir şey yok aslında çok da bir güzelliği olmayan Pisa şehrinin Panoramik manzarası, olma da olur. biz gençliğin ve balayının verdiği delikanlılıkla çıkmıştık. Ama çok da gerekli değilmiş.

Küçük Deniz’imiz kuleyi iyice özümsedikten sonra ayrılma zamanı gelmişti. Yürüyerek tren istasyonuna 20 dk’da ulaştık. Bu arada yolun ilk bölümü güzel bir caddede geçerken, diğer yarısı sıradan bir şehrin içinde geçti. Gerçekten de tembel Pisa’lılar, milyonlarca ziyaretçi gelen bu şehre Kuleden başka bir şey yapmayı düşünmemiş olsalar ki şaşırtıcı şekilde şehirde görülecek başka hiçbir şey yoktu, Arno nehri kıyısındaki minyatür katedral hariç 🙂

Yazının devamı ve Lucca Gezimiz için Tık Tık