Amerika Birleşik Devletleri New York

New York Gezilecek Yerler: En Güzel Kule Hangisi ? Empire State Binasının İpuçları

New York’da gezilecek yerler sorunsalının en önemli başlıklarından birisi, New York’u tepeden görmek için hangi gökdelene çıkmak olsa gerek.

New York’da Gezilecek yerler notlarıma baktığımda tabii ki Empire State’in tarihsel süreçten beri New York’a ilk gelenlerin uğrak noktası olduğunu görüyoruz.

Ancak Empire State ile birlikte New York’da iki gökdelen daha var ki gözlem terasları ile enfes manzaralar vaadediyor.

Bunlardan biri Empire State’in karşısındaki Rockefeller Center binasındaki gözlem terası diğer ise yıkılan World Trade Center’ın yerine yapılan One World Trade Center gözlem terası.

Rockefeller Center binasındaki gözlem terası, namı diğer Top Of The Rock’ın avantajı hem ferah bir terasa sahip olması hem de Empire State binası ile birlikte NY manzarasını izleyebilmek ve ilaveten biraz daha az kabalık olması

One World Trade Center ise yepyeni bir bina.

Gözlem kulesine çıkışta 45-50 sn süren asansör yolculuğunda sanal bir şekilde binanın yapılışını izleyebiliyorsunuz.

Ferah bir gözlem kulesi ve açık bir görüş alanı var.

Fakat sorunu Manhattan adasının güneyinde olduğu için klasik bir New York silüetini ve havasını alamıyorsunuz.

Gönül ister ki bol bol vakit ve para olsun, bu üç gökdelene de çıkalım ve her birisinin güzelliğini ayrı ayrı tadalım.

Ancak hem gökdelen ziyaretlerinin zaman alıyor olması (genelde uzun kuyruklar ve asansör sıraları) hem de hepsinin ortalama kişi başı 30 USD’den başlayan fiyatları içlerinden bir veya ikisini seçmemiz gerektiğini kulağımıza fısıldıyor.

Bu sebeple biz ilk defa New York’a gittiğimiz için bir klasik olan Empire State binasını tercih ettik.

Yazımızın bundan sonrasında Empire State binasını anlatmaya devam edeceğiz.

Umarız NY’a daha fazla gider ve diğerlerini de deneme şansına sahip olabiliriz.

  • Bir New York Gezilecek Yerler Klasiği Empire State Binası;

Empire State binası 1900’lü yılların başında dünyanın en yüksek binası olma iddiası ile yapılmaya başlanmış ve dönemin şartlarında çok kısa bir sürede tamamlanarak uzunca bir süre dünyanın en yüksek binası ünvanını korumuş bir bina.

İkiz Kulelerin yıkılmasından sonra da uzunca bir süre New York’un en yüksek binası olarak kalmaya devam etti.

Empire State bir klasik olduğu için turistler arasında en çok rağbet göreni.

Bu sebeple bileti bulması en zor ve sırası en çok olanı.

Ziyaret biletlerini Empire State içindeki gişelerden alabileceğiniz gibi internetten de almak mümkün.

Ayrıca uzun kuyruklar olduğunda seyyar karaborsacıların da etrafta dolaştığını ve size bilet satmaya çalıştığını görebilirsiniz.

Biz daha önce Dubai’de Burj Khalifa’ya çıkarken internetten saatli bilet almamıza rağmen yine de 1,5 saat kucakta çocuk sıra beklediğimiz için Yüksel bir kule ziyaretine karşıydı,

vakit kaybı olarak görüyordu.

Ancak Empire State’ten bakış açısı aslında bir NY klasiği idi.

Tüm filmlerde ve resimlerde bu manzarayı görürsünüz.

Bu sebeple Yüksel’in endişelerini düşünüp VIP bilet almaya karar verdim. VIP bilet ile içeriye girmek çok kolaydı.

Ayrıca olmuşken tam olsun dedim ve hem 86 hem de 102.kattaki gözlem noktalarının kombine biletini aldım.

 Empire State’te de her ne kadar bileti internetten alabilme şansınız varsa da, bu size aman aman vakit kazandırmıyor. Çünkü internetten aldığınız biletin bir saati veya günü yok. Bu sebeple internetten bilet alımı aslında sadece girişte bilet alımı adımından  kurtarıyor sizi. Uzun sıralar ise bina girişinde güvenlikten geçerken meydana geliyor. Eğer VIP bilet alırsanız ayrıcalıklı bir girişten hiç sıra beklemeden içeri girebiliyorsunuz  Ancak VIP bilet diğer biletin tam iki katı tutarında.

Ayrıca bilet alımı sırasında yine fark edeceğiniz üzere iki türlü bilet çıkacak. 86.kattaki açık hava gözlem terası ve 102.kattaki kapalı gözlem odası. 86.Kata giriş kişibaşı 34 USD, VIP bilet 60 USD iken hem 86 hem 102.kat kombine biletleri 54 ve 80 USD.

Biletlerimizin çıktısını alıp Empire State’in ziyaretçi kapısına dayandık.

Önce normal bina girişinden girelim dedik ama olmuyormuş 🙂

İnternetten aldığımız biletlerin çıktısını alıp gittik, bu çıktı meselesi Amerika’da önemli, illa ki o kağıtları görmek istiyorlar.

VIP olduğumuz için hemen kolumuza birer bileklik verdiler ve  sıra bekleyen onlarca kişinin önüne geçtik.

Çok kalabalık bir sezonda gitmediğimiz için öyle aman aman zaman kazanmadık aslında ama yine de normal girsek yarım saat beklerdik.

İlk çıktığımız yer binanın yapılış aşamalarını gösteren müzesiydi. Çok da uzun sürmemiş gerçi yapımı, o dönem işçi hakları hak getire tabii, Basmışlar İrlandalı göçmenlerin tepesine

Sonra 86.Kata girdik. Burası panoramik açıkhava gözlem terasıydı. 360 derece bakış açısı ile New York’u tepeden en güzel ve en klasik şekilde görebiliyordunuz.

Bol bol fotoğraf çekip paylaşım yaptıktan sonra sıra daha yukarıya tırmanmaktı.

102.kata giriş için buradan ayrı bir asansöre biniyorsunuz ve asansörde bir görevli bir manivelayı çevirerek çıkartıyor bizi yukarı.

Acaba nostalji olsun diye mi yoksa teknik sebepten mi bilemedim ama şaşırdım.

Görevli bir yandan manivelayı çeviriyor diğer yandan espriler yapıyordu.

2-3 dklık bir yolculuk sonrasında 102.kata çıktık.

Daracık kapalı bir alandı, sanki çatı katıydı.

86.kattan çok mu farklıydı ?

Bence değil ?

hem para hem de zaman kaybı

en güzeli 86.kata çıkıp orada tamamlamakmış geziyi.

Umarım New York’da gezilecek yerler planınız yaparken sizlere bir fikir verebilmeyi başarabilmişimdir 🙂

#gezinafiyetle

Gezgin Avukat

Eren Evren

 

 

Hakkımızda Eren Evren

Eren Evren, İzmir ve İstanbul'da serbest avukatlık yapmakta ve bir avukatlık ofisini yönetmektedir. Boş zamanlarında gezi yazıları okumakta ve uçak bileti fırsatlarını kovalamaktadır. Bulduğu her fırsatı yurt dışında gezerek değerlendirmektedir.

Web Site Facebook Twitter Instagram Google Plus YouTube

Bir cevap bırakın

E-posta adresiniz asla paylaşılmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlendi *