Avrupa Doğu Karadeniz Gezi Yazıları Türkiye

Doğu Anadolu'dan Doğu Karadeniz'e III Fırtına Vadisi ve Bulut Şelalesi Gezilecek Yerler

Doğu Anadolu’dan Doğu Karadeniz’e temalı gezimizin 5.gününde artık hem yöreye alışmanın hem de temiz havaya doymanın etkisi ile erkenden kalktık. Bugün sıra Karadeniz’de gezilecek yerler denilince akla ilk gelen yerlerden birisi olan Fırtına Vadisi, Ayder Yaylası ve Bulut Şelalesin’de idi. Fehmi Bey’in Dedaena isimli pansiyonundan hüzünlü bir şekilde ayrıldık. İki gün kaldığımı bu güzel köy evini kendi evimiz benimsemiştik ne de olsa. Rota’mız Çamlıhemşin’e doğru ilerlerken Rize klasiği olan “Çay Bahçelerinde” durmadan edemedik.

İki saatlik bir yolculuk sonrası, Artvin Borçka’dan Rize Çamlıhemşin’e vardık. Dağlarda geçen bir yolculuğun ardından Karadeniz Sahil Yolu’na çıktığımızda 5 gündür deniz görmeyen İzmirli’ler olarak heyecanlandık. Ama bu heyeacan çok uzun sürmedi, yarım saat sonra aracımız yine Karadeniz’in içerilerine doğru Fırtına Deresi’nin içinen aktığı Fırtına Vadisi’ne doğu girdi.

Uzun süren bu yolculuğun ardından Bulut Şelalesi’ne doğru yapacağımız yürüyüşü düşündüğümüzde önce yemek yemeye karar verdik.

 

Yemeği Çamlıhemşin’de Halil İbrahim’in Yeri’nde yedik. Fırtına Deresi’nin hemen kıyısına kurulmuş bu şirin lokantayı Halil İbrahim Bey işletiyor. Bize yemek için önce güzel bir Muhlama yapıyor.  Daha önce Macahel bölgesinde yediğimiz Kuymak’a benzeyen bu yiyecek Kuymak’tan farklı bir tat ve lezzet içeriyor. Un, tereyağ ve Peynir ile hazırlanan Muhlama’nın Çamlıhemşin’e özel olduğunu anlatan Halil İbrahim Bey bize oracıkta tarifini veriyor. Anladığım kadarı ile yapması çok zor ama yemesi çok lezzetli Bu bölgeye gelenlerin kaçırmaması gerekli bir yemek.

 

Ana yemek olarak Kavurma var. Gerçi Karadeniz’lilerin kavurması ile Ege Bölgesindekilerin kavurma anlayışı aynı değilmiş. Kavurma dediği bizim fırın tandıra benzettiğimiz iri etlerden oluşan çok güzel bir yemek. Etler süt danası. Halil İbrahim Bey’in özel çiftliğinden.

Et yemeyenler için ise çok güzel bir tereyağında alabalık kızartması var. Egedeki Barbun balığı büyüklüğündeki Alabalıkları ilk gördüğümde yalan yok şaşırdım. Ancak Halil İbrahim Bey bu alabalıkların dere içinde bulunan toprak havuzlarda yetiştiğini ve hormonlu olmadığı için büyümediğini anlattı. Balığın lezzeti çok iyi ancak bu kadar tereyağ bir araya gelince Yüksel’in midesi pek almadı. Ama ben yağa dayanıklıyım diyenlere tavsiye ederim.

halil-ibrahimin-yeri-ayder

Dere kenarında içtiğimiz güzel bir çay ile gelen tatlı da günün güzel anlarıydı. İşin özü Ayder’e veya diğer yaylalara gitmeden önce Çamlıhemşin’de ne yenir sorusuna cevap arıyorsanız Halil İbrahim’in yerini öneririm.Karnımızı doyurduktan sonra durmak yok yola devam.

Hedefimiz Karadeniz’de gezilecek en güzel yerlerden birisi olan Bulut Şelalesi.

bulut-tar-deresi-selalesi

Bulut Şelalesi’ne ana yolun üzerinde duran ve hiç de dikkat çekmeyen tabelaların gösterdiği bir patika yoldan ulaşılıyor. Aracı bıraktığımız yer ile şelale arasında tebelanın gösterdiğine göre 2 km yol varmış. Rehberimiz Cenk Bey’in dediğine inanıp tatlı bir eğim beklerken aslında zor bir patika ile karşılaştım. Gerçi herkese zor gelmeyebilir ama bizim gibi şehir şartlarında adım atanlar için 2 km boyunca yokuş tırmanmak zor.

bulut-tar-deresi-selelalesi-treking

 

2 km yolun sonunda ise Bulutlardan akan bir şelale ile karşılaştık. Çok yükseklerden merdiven merdiven aktığı için kafamızı kaldırdığımızda Bulutlardan aktığını zannettiğimiz Bulut Şelalesi veya resmi adı ile Tar Deresi Şelalesi, Karadeniz’de gezilecek ve görülecek en güzel noktalardan birisi.

bulut-tar-deresi-selelalesi-manzara

 

Öncelikle rehberimize beni kandırdığı için kızsam da, bu yeri gördükten sonra Bulut Şelalesini görebilmek için her türlü zorluğa katlanabileceğimi itiraf ettim.  Ancak Halil İbrahim’de tıka basa yedikten sonra buraya çıkmanın da bir hata olduğunu kabullenmek lazım. Yolboyunca Baya bir tıkandım.

Bulut Şelalesindeki büyülü anlardan sonra sıra Ayder Yaylasında. Gerçi artık Ayder’de yayla kalmamış. Yayla tamamen şehirleşmiş ve ciddi bir trafik ve otopark sorunu başgöstermiş. Ramazan Bayramının da etkisi ile oldukça kalabalık olan Ayder Yaylasında biz yalnızca yarım saat vakit harcadık. Gerçi yaylada horon tepen (sakın çeken demeyin 🙂 karadenizliler ailece gelen turistler iyi bir kaynaşım yaratıyor. Ancak trafiğin rezaleti ve korna gürültüleri, kendimi karadeniz’deymişim gibi hissetmememe sebep oluyordu.

ayder-yayla-horon-tepenler

 

Ayder Yaylasındaki yarım saatin ardından artık hedefimiz konaklama için Ayder’den de yukarıda bulunan Meydan Köy’deki Goboca Dağ Evi’nde. Goboca Dağ Evi Fırtına Vadisi’nde saklı bir cennet sanki. Detaylarını ileride başka bir yazımda yazacağım bu dağ evini iki gün boyunca evimiz belledik.

6. Gün Kale-i Bala Köyü ve Kalesi, Verçenik Dağları ve Çiçekli yayla

Tertemiz bir havada erkenden yatmanın en doğal etkisi erkenden kalkmak. Goboca Dağ Evin’deki geç saatte (saat 9’da) güzel bir kahvaltımızın ardından bu günkü rotamız Verçenik Dağları. Verçenik Yaylasını ararken süper kaptanımız Adil, yolu karıştıyor ve kendimizi Kaleköy’de diğer adı ile Kale-i Bala Köyünde buluyoruz.

Kale-i Bala, Fırtına Vadisinde bulunan Zilkale ile birlikte üç kaleden birisi ve belki de en harap olanı. İpekyolu güzergahı üzerinde bulunan Fırtına Vadisi’ne bu üç kale göz kulak oluyormuş.

kalei-bala-vercenik

Kale-i Bala’dan ayrıldıktan sonra Köylülerin de tavsiyesi üzerine Verçenik Yaylası’na gitmekten vageçip Çiçekli Yayla’ya gitmeye karar verdik. Keçi patikasını andıran bir yolda Süper Kaptanımız Adil’in kıvrak manevraları ile 2.800 mt rakımda bulunan Çiçekli Yayla’ya ulaşmayı başardık.

vercenik-yol

Verçenik Dağlar’ının zirvesine yaklaştığımızı ve bulutların da üstüne çıktığımızı artık görebiliyorduk.

vercenik-cicekli-yayla

 

vercenik-daglari-2

 

vercenik-daglari

Çiçekli Yayla’da yerel halkla birlikte yaptığımzı piknikten sonra içimize temiz havayı depo edip tekrardan evimize geri döndük.

Yarın artık bu güzel yerlerden ayrılıp Trabzon’a doğru yol almaya başlayacağız.

Hakkımızda Eren Evren

Eren Evren, İzmir ve İstanbul'da serbest avukatlık yapmakta ve bir avukatlık ofisini yönetmektedir. Boş zamanlarında gezi yazıları okumakta ve uçak bileti fırsatlarını kovalamaktadır. Bulduğu her fırsatı yurt dışında gezerek değerlendirmektedir.

Web Site Facebook Twitter Instagram Google Plus YouTube

2 Yorum

  1. Eren'ciğim okumaya doyamadım . Çok güzel bir site olmuş . Ben de yeni destinasyonlarda takipçin olacağım ☺️
    Nalan Kolcuoğlu

Bir cevap bırakın

E-posta adresiniz asla paylaşılmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlendi *