Avrupa Doğu Karadeniz Gezi Yazıları Türkiye

Doğu Anadolu'dan Doğu Karadeniz'e Bir Haftada Gezilecek Yerler ve Yaylalar Programı

Uzun yıllar birbirimize söylediğimiz sözdü. “Bir gün Karedeniz’i gezelim” Uzun yıllar etrafımızdakilerin bize söylediği sözdü “Aaa! Siz daha Karadeniz’i gezmediniz mi ? Neden Avrupa’da bir sürü yere gidiyorsunuz ? Önce ülkemizi gezin, Karadeniz’de Gezilecek Çok Yer Var!” 

İşte bu cümlelerle dolu hafızamızla 2013 Ramazan Bayramı için Karadeniz’de gezilecek yerleri araştırmaya başladım ve İzmir Merkezli Ebruli Tur’un Doğu Anadolu’dan Doğu Karadeniz’e konseptli turunu görünce, Turla gezmeye karşı bir aile olsak da dayanamayıp hemen yerimizi ayırrtık.

Turumuz Erzurum’da başlayacak, Kars ile ilerleyecek ve Artvin Üzerinden Doğu Karadeniz’e girdikten sonra Macahel ve Gobaca Yaylalarında Karadeniz’in dibini görüp Rize Üzerinden Trabzon ile sona erecekti.

Doğu Anadolu’dan Doğu Karadeniz’e Bir Haftada Gezilecek Yerleri böyle bir tur programı yapmak isteyenler için özetleyerek başlıyoruz

1. Gün: Erzurum- Sarıkamış ve Kars’da Gezilecek Yerler

 

– Erzurum

 

Doğu Anadolu’dan Doğu Karadeniz’e gerçekleştireceğimiz serüvenin ilk durağı Erzurum oldu. Ramazan Ayı’nın son günlerinde Oruç Gerginliğini üstünden atamayan bu şehri günün ilk ışıklarında turladık.

 

Erzurum’da Gezilecek Yerler:

  • Çifte Minareli Medrese
  • Üç kümbetler
  • Hatuniye Medresesi
  • Taşhan (Oltu Taşı Çarşısı)
  • Erzurum Müzesi

– Sarıkamış ve Kars

Erzurum’daki Gezimizi tamamladıktan sonra Sarıkamış üzerinden Kars’a vardık. Sarıkamış’ta yazın gezilecek pek bir yer olmasa da, Katerina’nın Av Köşkü’ne uzaktan bir göz attık. Kars’a daha önce kışın gelerek güzel hatıralarla ayrılmıştım. Bu defa da yazın geldim. Ancak bu bu şehre kar daha çok yakışıyor

 

Kars’ta Gezilecek Yerler

 
 
  • Kars Kalesi
  • Kars Müzesi ve Özellikle Kazım Karabekir’e Ruslar tarafından Hediye Edilen Vagon
  • Fethiye Camii
  • Ordu Caddesi’ndeki Rus Mimarisine sahip güzel binalar
  • Ani Harabeleri

2. Gün Ani Harabeleri Boğatepe, Şavşat-Artvin

– Ani Harabeleri

İkinci gün erkenden uyandık ve Kars’a 40 km mesafedeki Ermenistan sınırındaki Ani Harabelerine vardık. Tarihte 22 devlete evsahipliği yapan ve Büyük Ermenistan Krallığının başkenti olan Ani, Osmanlılar zamanında terk edilse de günümüzde keşfedilmemiş bir cennet. Ani Harabelerinin içindeki Tigran Honets Kilisesi, Fethiye Katedrali, Anadolu’daki ilk camii olan Manucehr Camii ve Yıldırım düştüğü için yarısı yok olan kilise Ani’de gezilecek yerlerin başında geliyor.

-Boğatepe Köyü

Kars’tan Artvin’e giderken normal Ardahan Yolu yerine alternatif yolu seçip Türkiye’de Peynirciliğin başladığı ve ilk gravyer üretiminin yapıldığı Boğatepe Köyünü ziyaret edip, gravyer peyniri ve kaşar
peynirinin öyküsünü dinledik.

– Şavşat Karagöl ve Artvin

Artvin yolu üzerinde bulunan Şavşat ilçesindeki Karagöl bir harika. Gezinin yıldızlarından birisi olan Şavşat Karagöl’de bir mola vermek şart. Ancak yolu çok kötü, ulaşmak zor. Fakat değiyor.

3.Gün Borçka Karagöl ve Macahel Bölgesi

Artvin’den iki saatlik bir mesafe ile Borçka’ya geliyoruz.Borçka’da bir başka Karagöl var. Şavşat Karagöl’den altta kalmayan bir doğa harikası.
Karagöl’den kendimizi zor alıp turumuzun asıl hedefi olan Macahel Bölgesine varıyoruz.
Macahel’de uzun ve zor bir patikadan sonra Efeler Köyü’ndeki Pansiyonumuzdayız.

4. Gün Macahal Bölgesi- Maral Şelalesi

Dördüncü gün Doğu Karadeniz’de gezilecek yerlerin içinde bir numarayı verebileceğim Maral Şelalesine gittik. Maral Şelalesi Türkiye’nin en yüksekten hiçbir katmana çarpmadan dökülen şelalesi. Karadeniz’de mutlaka görülmesi gereken bir yer.

5. Gün Fırtına Vadisi- Ayder Yaylası

Macahel Cennetin’den ayrıldıktan sonra yönümüz Rize üzerinden Fırtına Vadisi’ne. Fırtına Vadisi’ndeki ilk durağımız Bulut Şelalesi. Çok yüksekten döküldüğü için bulutların arasından döküldüğü efekti veren Bulut Şelalesi yolu zor ama ödülü büyük bir yer.
Fırtına Vadisi’nde ikinci durağımız Ayder Yaylası. Ayder Yaylası Ramazan Bayramı’nın 1.Gününde çok kalabalık. Hemen kendimizi Meydan Köyün’deki Goboca Dağ Evin’e atıyoruz.

6. Gün Fırtına Vadisi- Verçenik Yaylaları

Goboca’da bizden başka kimsenin olmadığı dağ evimizden ayrılıp daha da yukarılara Verçenik ve Elevit Yaylalarına yöneliyoruz.  Yolumuzu kaybediyor ve kendimizi Kaleköy- Kale-i Bala’da buluyoruz.  Fırtına Vadisi’nin gözcü kalelerinden birisi olan harap durumdaki Kale-i Bala‘nın bulunduğu köyden tavsiye üzerine Verçenik yaylası yerine Çiçekli Yayla‘ya yöneliyoruz. Verçenik Dağları’nın zirvesinde 2.800 Metrede yer alan Çiçekli Yayla’da güzel bir piknik yaptıktan sonra vakit yetersizliği sebebi ile Elevit’i pas geçiyouz.

7. Gün: Palovit Şelalesi- Zilkale- Rize ve Maçka

Yedi gün’de Karadeniz’in dibine vardıktan sonra artık geri dönüş başlıyor. İlk hedefimiz Maçka. Maçka’ya gitmeden önce Fırtına Vadisi‘ndeki Palovit Şelalesi‘ni görüyoruz. Maral ve Bulut şelalelerinden sonra pek güzel gelmiyor. Ancak biz en iyilerini gördüğümüz için yüzüne bakmasak da Palovit güzel bir şelale. Palovit’ten Zilkale’ye gidiyoruz. Fırtına Vadisi üzerindeki gözcü kalelerin en güzeli olan Zilkale gezilecek güzel yerlerden.
Zilkale’den ayrılıp Rize’ye gidiyoruz. Rize’de öğlen yemeğinde Kurufasülye ve Döner yedikten sonra hedef son durak Maçka.

8. Gün: Sümela Manastırı, Gümüşhane Torul Karaca Mağrası ve Trabzon’da Gezilecek Yerler

Gezimizin son gününe Sümela Manastırı ile başladık. Meryem Ana’nın Rüyasına girdiği rahipler tarafından dağın tepesine kurulan Kilise ve Kilise’yi sarmalayan manastırdan oluşan bu yapı Trabzon’da gezilecek yerler arasında bir numara.
Sümela Manastırı’ndan yolumuzu Zigana Geçidi üzerinden Gümüşhane’ye çeviriyor ve Karaca Mağarasına gidiyoruz. Karaca Mağarası, içindeki sarkıt ve dikitleri ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi. Beyrut’taki Jeitta Grotto mağarasına çok benzetiyoruz.
Gezimizin son durağı Trabzon; Trabzon’da Ayasofya Müzesi-Camii’ni geziyor, sonra da Atatürk’ün Trabzon’a geldiğinde kullandığı ve o dönemki mobilyaları ile korunan bir köşk. Yeni evlenenlerin gözdesi olan bu köşkün bahçesinde çay içmek çok güzel.
Akçaabat’ta Akşam yemeği için güzel bir köfte yedikten sonra, Trabzon üzerinden uçakla İzmir’imize dönüyoruz. Aklımızda yemyeşil manzaralar ve tertemiz bir hava var.

Hakkımızda Eren Evren

Eren Evren, İzmir ve İstanbul'da serbest avukatlık yapmakta ve bir avukatlık ofisini yönetmektedir. Boş zamanlarında gezi yazıları okumakta ve uçak bileti fırsatlarını kovalamaktadır. Bulduğu her fırsatı yurt dışında gezerek değerlendirmektedir.

Web Site Facebook Twitter Instagram Google Plus YouTube

2 Yorum

Bir cevap bırakın

E-posta adresiniz asla paylaşılmayacaktır.Gerekli alanlar işaretlendi *