Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya’nın sanırım en ucuz havayolu Peach Havayolları ile Osaka’dan şaşırtıcı bir şekilde yaptığımız konforlu ve rötarsız bir yolculuk ile inmiştik Hong Kong havaalanına, Temmuz ayı Tayfun mevsimiydi. Hava durumu fırtına var diye bas bas bağırıyordu ama güneşli ve bol nemli bir hava karşılamıştı bizi. Fakat daha havaalanında Japon kültüründen Çin Kültürüne geçiş yapmanın şokunu yaşamaya başladık. İnsanlar sıraya ve size saygı duymuyorlardı ki bir haftada Japonya’da en etkilendiğim konu bu saygı meselesiydi.
Aslına bakarsanız; Hong Kong ile ilgili çok karışık duygular içerisindeyim, ilk izlenimimiz yüz yıl İngiliz egemenliğinde olan bu şehir devletinin yeni nesil ile birlikte görüntüde İngiliz ama yaşamda Çin kültürüne dönüş yaptığı yönündeydi. Evet bir çok gökdeleni ile dünyanın en fazla gökdelenine sahip şehirlerden birisiydi burası belki ama hayaller Blade Runner iken gerçekler Lost in Translation’du. Çünkü yeni nesil halk (turistik hizmet verenler hariç)İngilizce bilmiyordu ve daha da kötüsü Japonlardan farklı olarak hiç de yardımsever değillerdi. Tramvay vatmanına durak ismi sorduğumda pis pis sırıtışını da not ettim. bu arada.
Sokaklar kokuyordu, gökdelenler, lüks AVM’ler ve mağazalar çok güzel görünürken ana arterlerde kalan konut binaları bile döküntü gözüküyordu. Hatta biz bir ara Hong Kong adasında kaldığımız için bu hissiyatı yaşadık diyorken, şehrin kalbi Nathan Road’da bile durum aynıydı.
Bir tarafta durum böyle iken, diğer tarafta Victoria Peak manzarası ise unutulacak gibi değil tabii, Aynı şekilde Star Ferries ile yapacağınız bir körfez turu veya Kowloon yarım adasında deniz kenarından Hong Kong adasına baktığınız manzara da eşsizdi tabii,
Biz Hong Kong’da iki gün kaldık, belki daha da kalsaydık sevmeye başlayabilirdik. Kim bilir belki Japonya gibi zirve yapmış bir kültürden buraya gelince şoka girdik belki de temmuz ayında gidip 36 derece sıcak %90 neme maruz kalmasaydık da farklı olabilirdi. Ama seyehatin üzerinden günler geçtikçe Hong Kong’da yaşadığımız, dil, koku, kültür farklı vs gibi sorunlar değil de şehrin silüeti kalıyor hafızamda. Sırf o silüeti görmek için bile gitmeye değer mi ? Bence değer.
Şimdi gelelim Hong Kong’da gezilecek yerlere;
Hemen söyleyelim bu liste benim en sevdiğim yer ve aktivitelere ilişkin. Biz normal makul gezginleriz, çok aşırı isteklerimiz, zevklerimiz ve hipster yanlarımız yok, beklediğimiz sadece güzel anılar ve deneyimler biriktirmek. Bu yüzden listede o yok bu yok diye eleştirmeyin lütfen, katkılarınız varsa yorum yaparsanız çok da mutlu oluruz.
Listede yazılı program gitmeden yaptığımız programdı. Size örnek olsun diye koydum, yanlarına ise fiilen gezip gördüğümüz notları aldım.
1.Gün: Hong Kong Gezilecek Yerler: Hong Kong Adası
- Victoria Peak.: (İlk gün gidemedik, Pazar ve akşam üstüne denk geldi, mahşeri bir kalabalık vardı, ikinci gün erkenden gittik ve tepeye çıkıp bol bol poz verdik, detayı bir sonraki yazıda)
- Causeway Bay: (Hong Kong adasının alışveriş cenneti, gerçekten de çok sayıda ve çeşitte mağaza var ama alışveriş niyetiniz yoksa zaman kaybı.
- Hollywood Road : (Antikacı cenneti diye geçiyor ama yoğun yağmur ve oraya gidişi kolaylaştıracak Mid Level Excalator’u (yani açık hava yürüyen merdivenleri bir türlü bulamadığımız için gitmekten vazgeçtik)
- Lan Kwai Fong : Tüm kaynaklara göre Hong Kong’un gece hayatı en cıvıl cıvıl olan bölgesi. Ama bence bir numarası yok, Marmaris ve Kuşadasın’daki (Dikkat Çeşme ve Bodrum demiyorum) Barlar Sokağındaki barlar var. Bir tek Hard Rock Cafe için gidilirse gidilir. Gerisi Tırrt
- Soho: LKF ile birlikte Hong Kong gece hayatının daha kosmopolit bölgesi olduğu söyleniyor. LKF hayal kırıklığı olunca gitmeyi düşünmedik bile.
2.Gün: Hong Kong Gezilecek Yerler Kowloon Yarım Adası
- Mong Kok (Kowloon yarım adasının kalbi Nathan Road’u gezmeye elektronik alışveriş bölgesi Mong Kok’tan başladık, adına bakıp da çakma ürünler var zannetmeyin 🙂
- Broadway Elektronik mağazası Bizdeki Tekno-Sa, Mediamarkt gibi, Telefonlar biraz daha ucuz.
- Sin tat (Elektronikçiler çarşısı) İstanbul’daki Doğubank, İzmir’deki Çankaya Bit Pazarı tadında, İkinci el telefonlar var, güvenemedim.
- Wing Shing kameracı Sadece kamera satılıyor ama fiyatlar Türkiye’den ucuz değil, zaten Hong Kong’da ne ucuz ki ?
- Ladies Market: Hong Kong’dan hediyelik eşyaları alabileceğiniz bir pazar, Bir sürü taklit ürün de var,. Size ne fiyat söyleniyorsa üçte birini önerin ve ısrarcı olun, sonuçta siz kazanıyorsunuz.
- Temple street market: Akşam açılıyormuş gerçekten de, gidemedik.
- The mira: Büyük ve gösterişli bir AVM, nefes almak için ideal
- 1881 heritage: Eski bir yapıyı AVM’ye çevirmişler. Bizden başka gezen olmaması ilginçti
- The museum of art Vaktiniz versa gezebilirsiniz, biz gezemedik.
- Avenue of Stars ve Bruce Lee Heykeli: Hollywood’daki Yıldızlar kaldırımına özenilmiş, biz gitmeye değer bulmadık açıkçası
- Symphony of lights: İstanbul’daki gece kulüplerinden hallice gökyüzüne ışık verilerek yapılan bir gösteri, Bir numarası yok ama akşam körfez turunu tavsiye ederim
- Star ferry : Efsane, Kowloon ile Hong KOng arasında 10 dk’Lık bir gemi yolculuğu
3.Gün: Hong Kong Gezilecek Yerler: Lantau Yarım Adası, Tian Tan Buddha Heykeli
Dönüş günü akşam uçağına kadar;
- Ngong Ping Teleferik Budha heykeline gitmek kadar, bu teleferik de ayrı bir etkinlik, 20 dk sürüyor ve nerelerden nerelerden geçiyorsunuz inanamazsınız, hele bir de altı cam kristal kabinden alın, keyfe diyecek yok.
- Tian Tan Buddha Heykeli: Dünyanın en büyük Buddha heykeliymiş, gidip görmek de fayda var.
- Citygate Outlet: Outlet diyor ama fiyatlar Türkiye’den pahalı.
#Gezinafiyetle
Gezgin Avukat
Eren Evren
